Saltanatın TBMM tarafından 1 Kasım 1922 tarihinde kaldırılmasıyla Osmanlı'nın son padişahı Vahdettin oldu.
Son padişah ve hanedanın bütün mensupları çıkartılan bir kanunla ülke dışına çıkartıldı. Hem de dönmemecesine...
Önce İngiltere'ye, sonra İtalya'ya giden Vahdettin, Şerif Hüseyin'in daveti üzerine Hicaz'a gitti. Şerif'in farklı emeller peşinde olduğunu anlayınca, muhatabının bütün ikramlarına ve ilgisine rağmen Mekke'de bir süre kaldıktan sonra İtalya'nın San Remo şehrine giderek vefatına kadar orada kaldı.
Şehzadelik günlerinden tanıştığı devrin İtalya Kralı, Sultan Mehmet Vahdettin'e istediği bir köşkte oturabileceğini bildirdi. Ancak aldığı cevap çok netti:
- Haşmetlü Kral Hazretleri'ne şükranlarımızı arz ederiz. Gösterdikleri incelik ve civanmertliğe hayranım. Fakat taşıdığım "Müslümanların Halifesi" ünvanı böyle bir yardımı kabul etmeye engeldir, diyerek kendisine sunulan imkanları reddetti.
Oysa çok zor günler geçiriyor, bazı geceler aç bile kaldığı oluyordu. Ancak Sultan Vahdettin, bu durumda bile kendi durumunu düşünmüyor, ziyaretine gelen herkese Türkiye'de neler olup bittiğini soruyordu. Aldığı güzel haberlerden sonra verdiği cevap her zaman aynıydı:
- Saray ve saltanat yıkılmış ne çıkar, vatan ve millet kurtuldu ya.
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB