Ünlü tarihçilerimizden Prof. Dr. Osman Turan'ın, "Milletlerin geleceği için tarih yazmak yapmak kadar önemlidir" sözü tam anlamıyla gerçeği yansıtıyor. Çünkü, yapılan bir iş kayda geçirilmemişse mutlaka unutulacak ve amacından saptırılarak değişik yorumlamalara sebep olabilecektir. Ama, yazılan tarihin mutlaka okunması ve ibret alınması gerektiğini unutmamak kaydıyla!
Bu arada, "Türklerin tarih yapmaktan yazmaya vakit bulamadıkları" görüşü de yaygındır. Özellikle eski dönem Türk Tarihi hakkında daha çok yabancı kaynaklardan bilgi alınabilmesi de bunu doğrulamaktadır. Ancak konumuz o değil. Biz bir tarih de yazmıyoruz. Yalnızca; yazılmış ve yazılmakla kalmayıp destanlanmış olan şanlı tarihimizin sayfaları arasında dolaşmak, dolaşırken de sizlere arkadaşlık etmek istiyoruz.
Her zaman ve her yerde "Çocuklar bizim geleceğimiz" demekten geri kalmıyoruz. Ama ne yazık ki, geleceğin ancak ve ancak bir temel üzerine oturabileceğini, bu temelin de geçmişimizde olduğunu unutuyoruz.
Onun için de; televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde, "Bıktık şu resmi tarih öğretiminden!..." (Gerçek tarihi yazan tarihçilere ihtiyacımız olduğu muhakkak...Hala kendini yanımıyan bir nesil yetişiyor.Masalımsı anlatımı yapan resmi ideoloji muhakkak yerini objektif gerçekçi tarihe bırakmalıdır.) diye haykırılıp yazılabiliyor ve ne acıdır ki tarihe "masal" gibi bakılabiliyor.
Hal böyle olunca, birilerinin ortaya çıkıp; çocuklarımıza Türk Tarihi'ni sevdirici çalışmalar yapması gerekiyordu. Bu çalışma, adından da anlaşıldığı gibi, engin tarihimizden derlediğimiz damlalardan oluştu. Tarihe merak saran, Türk tarihini seven herkesin ilgi ile okuyacağını umuyor; değerli tarih öğretmenlerimizin bile bu esere çok değer vereceklerine inanıyorum.
Dr. Bahattin ERGEZER
|