[Mevlanadan Hikayeler]
BABA İLE OĞLU [Mevlanadan Hikayeler]
Çocuğun biri babasının tabutu önünde ağlayıp duruyordu.
"Baba, babacığım seni öyle dar öyle elemli bir eve götürüyorlar ki ne hâlı, ne de hasır var. Orada gece ne bir ışık var ne gündüz bir dilim ekmek, ne yemek kokusu var, ne de yiyecekten bir eser var.
Orada ne güzel bakımlı bir kapı var, ne damında bir yol var, ne de yakınında dertleşecek bir komşu var.
Amansız bir ev, dar bir yer, orada hâlin nice olacak." deyip duruyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu.
O sırada bunları duyan babasının elinden tutmuş bir çocuk dayanamayarak konuştu:
"Babacığım, bu adamı bizim eve götürüyorlar." dedi.
Babası çocuğuna kızdı: "Aptal olma! dedi.
Oğlan babasına direndi:
"Baksana babacığım çocuğun saydığı özelliklerin hepsi bizim evde var.
Bizim evde; ne ışık var ne hasır, ne kilim, ne yiyecek ne içecek ne doğru dürüst bir kapı ne de komşumuz var." dedi.
▪️ Bu cihan denizinde ten balıktır, ruh da sabahın nurundan mahcup olan yunustur. Yunus balığın karnında Allah'ı (c.c.) tespih ettiği için hazmolmaktan kurtuldu...
________________________ Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay. Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|