BARLA, YEMYEŞİL TABİAT manzarasıyla çevrili bir yerdi. Bir bahar günü, birkaç talebesiyle birlikte kıra çıkıyorlardı.
O sırada bir kaplumbağa yolun bir kenarından öbür tarafa geçiyordu. Gelenleri görünce başını içine çekti ve onlar gidinceye kadar da yerinden kıpırdamadı.
Hemen az ilerisinde çocuklar oyun oynuyorlardı. Bediüzzaman bu çocuklara yaklaşınca durdu ve onlara sevgiyle baktı.
Çocuklar bir anda çevresini sarıverdiler.
"Çocuklar, sizler mübareksiniz, masumsunuz, bana dua edin," dedi. "Bu kaplumbağaya da dokunmayın, çünkü o da mübarektir."
Çocuklar, "Tamam" deyip oyunlarına devam ettiler.
Oradan uzaklaşıp beş dakika kadar yürüyünce durdu. Yanındaki talebelerinden birine, "Kardeşim sen geri dön, o kaplumbağayı çocukların elinden kurtar" dedi.
Talebesi geldikleri yöne geri döndü ve çocukların oyun oynadığı yere kadar geldi.
Çocuklar kaplumbağayı ters çevirmiş, ellerinde sopalarla da onu rahatsız ediyorlardı.
Bunu gören Bediüzzaman'ın talebesi, çocukları önce kaplumbağanın başından uzaklaştırdı, sonra onu aldı, uzakça bir yere götürdü, bıraktı.
Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
Kaynak: Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler-2 (Ömer Faruk Paksu) - Nesil Yay.
www.hikayearsivi.net