Fransa’da işçi iken Türkiye’ye izine geldim. Üniversite imtihanlarına katıldım. Sonradan adı Konya İlâhiyat Fakültesi diye değiştirilen Konya Yüksek İslâm Enstitüsü imtihanlarını kazandım ve 1974 yılında üç çocuk ve bir hanımımla Konya’ya okumak için geldim.
“Benim yaşım geçti”, “Unu eledik, eleği astık” demeyin. Okumanın yaşı yoktur. Bu konuda en zirve sözü sevgili efendimiz söylemiştir: “Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz” buyurmuş.
Değerli okurum, bu yazıyı okuduğun andan itibaren hemen harekete geç ve okumaya başla.Yarının bu gününden farklı olsun.
Ali İhsan’ı ben, okulun dernek seçiminde tanıdım. Dokuz kişilik yönetim kuruluna seçildik. Yönetim kurulu kendi başkanını seçmek üzere toplandık. O güne kadar başkanlar üçüncü veya dördüncü sınıftan seçilmiş. Bu sene biraz farklı. En çok oyu ben aldığım için benim ikna edilmem ve başkanlık istemediğimi bildirmem isteniyor.
Benim başkanlık isteğimin olmadığını bildirmeme rağmen alt sınıflardan yedisi beni istiyor, iki değerli arkadaşımız da geleneğe uymamızı ve üçüncü sınıftan seçilmesini istiyor.
Ben başkan oldum. Arkadaşların gayreti ve tecrübesi ile o günün şartlarında yeni hizmetler getirdik. Ama asıl benim için en kazançlı şey, Ali İhsan Hocayı tanımak oldu.
Ütüsüz elbise giymeyen, kravatın en şıkını takan, derslerini başarıyla götüren, dernek faaliyetlerinde istenenden fazla çalışan, Kur’an-ı Kerimi baştan sona kadar ezbere okuyabilen, eski ifade ile iki dirhem bir çekirdek, kibar, zarif bir arkadaş.
28 yıldır dostluğumuz devam eder. Bu arada şunu da ifade edeyim ki, dost kabul ettiğim hiçbir insanı bu güne kadar kaybetmedim. Çok yanlış işler yapan, yanlış yerlerde dolaşan, yaptığı yanlış nedeniyle utancından selâmı sabahı kesen dostlarım azda olsa var ama ben onlardan bağımı koparmadım. O, dostluk bağını koparmak için benden kaçsa bile ben koparmamak için yıllarca arkasından koşarım ve sonunda yine dostluğumu devam ettiririm. Sizde benim gibi yapın kazanırsınız, kaybetmezsiniz.
Okul bitti. Öğretmen oldu. Çok değerli bir arkadaşımız da okulun müdür muavini oldu. Ali İhsan hoca, Müdür muavinine “Bu sene İmam hatip okuluna kayıt olan hafızları aynı sınıflara koy ve onların Kur’an dersi ile Arapça derslerini de bana ver” der. Bu isteği gerçekleşir.İki sınıfta seksen hafız ve öğretmenleri Ali İhsan hoca. Yıllarca bu böyle devam etti.
Seksen hafız öğrencinin hıfzını koruyor. Arapça seviyelerini İlâhiyatı bitiren öğrencilerin seviyesine çıkarıyor. Öğrencilerinin evlerindeki sorunları çözüyor. Giyim kuşamlarından yeme içmelerine anne-babalarını ziyarete gitmelere kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılıyor.Bunun içi kimseden yardım almıyor. Kendi imkanlarıyla bunu başarıyor.
“Din istismarcıları, dinciler, dinden çıkar sağlayanlar” diye söze veya makaleye başlayanların böyle bir insanı görmedikleri ve tanımadıkları için inanmaları mümkin değil.
Bunun dışında çok değerli arkadaşlarıyla beraber Kur’an seferberliği başlattılar. Şu anda durumlarını biliyorum. Kur’anın 114 süresini 114 raflı eczane gibi, altı bin küsur ayeti, eczahanedeki ilaçlar gibi kabul edersek bu arkadaşlar hangi sürede hangi ayetin olduğunu ve o ayetlerin hangi dertlerimize deva olduğunu bilirler.
Değerli yavrularını cehennem yakmasın diye gönüllerine Kur’anı koydu ve çocuklarını kendi evinde kendisi dinlemek suretiyle oğlunu da kızını da hafız yaptı ve oğlunun biri de İlâhiyat fakültesini bitirdi.
Haftanın tatil günlerinde ve akşamları yatılı Kur’an kurslarına ders vermek için gidiyor, karşılığında ücret almıyor, hatta bazı ihtiyaçlarına da katkıda bulunuveriyor.
“Ali İhsan hoca, filan mahallede zor durumda bir adam varmış, ekmeğe veya ilaca ihtiyacı varmış” denildiğinde hemen oraya bir koşar, çareyi orada düşünür. Hasta ise önce onu hastahaneye götürür, çareyi orada arar.
Evde, sobanın başında, sıcak çay yudumlarken çare ararsanız hatırınıza hep olumsuz yönleri gelir. Çareyi yolda giderken ararsanız tanımadığınız nice isimsiz kahramanlar, size yardım elini uzatacak ve sizinle tanışmadan da yoluna devam edip gidecek.
Geri adım atmadan yola devam.
Kaynak: Mahmut Toptaş Hocaefendi (Ayasofya Eski İmam-Hatibi), Tanıdığım Ünsüzler
Hazırlayan: A.Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net