[Dini Hikayeler]
Müridandan birisi birgün Abdülkadir Geylanî Hazretlerine:
— Aşk nedir? Diye sordu.
Abdülkadir Geylanî Hazretleri hiç cevap vermeyip:
— Git bunu Basra'da bulunan Seyyit Ahmet Rufai'den sor ve selâmımı tebliğ et! Dedi. Mürid kalktı, ta Basra'ya gitti. Orada Seyyid Ahmed Rufaî Hazretlerini bulup:
— Aşk nedir? Diye sordu.
Seyid Ahmed Rufai Hazretleri hiçbir cevap vermeden:
— Ennarü aşkun, ennarü aşkun! Diyerek döne döne yükseldi ve gözlerden gaybolup gitti. Soruyu soran zat, bu hadise karşısında çok taaccüpte kalmıştı. O anda Şeyh Abdülkadir Hazretlerinin ruhu tecelli edip:
— Ey fülan oğlu fülan! Kardeşim Ahmed Rufai'nin etrafını çiz, oraya misk-ü amber dök ve neticeyi bekle! Dedi. Adam emir buyurulduğu gibi yaptı. Biraz sonra Seyyid Ahmed Rufai'nin yine gittiği gibi:
— Ennarü aşkun, ennarü aşkun, diyerek geri geldiğini gördü. Ahmed Rufai Hazretleri soru soran zata:
— Git Gavsül-A'zam'a selâmımı söyle, gördüklerini aynen nakledersin, dedi. O zat Bağdat'a geldi, gördüklerini Hazreti Şeyhe nakletti. Gavsül A'zam Hazretleri:
— Gördün mü aşk neymiş, dedikten sonra; Ahmed Rufai birçok evliyanın aşamadığı mertebeyi aştı, buyurdu.
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|