Halep'de bir zamanlar bir padişah yaşardı.İki de oğlu vardı.
Çok zengindi.Büyük bir hazineye sahipdi.Servetinin geleceği konusunda kuşkuluydu.Oğullarına güvenmiyordu.Bir çare aramaya başladı.Halep' te yaşayan oldukça dindar bir dervişle anlaştı.Bütün hazinesini sarayda bir mahzene gömdürdüğünü söyledi.Gerçekte bu doğru değildi.
Çocuklarına,
- İşte hazinem burada, dedi.Ben öldükten sonra gerektiğinde bu mahzeni açarsınız.Ülkenin paraya ihtiyacı olursa buradan karşılarsınız.
Hazineyi geceleri , Derviş'in bulunduğu yere taşıdılar.Derin bir kuyu kazıdılar.Bütün parayı, mücevherleri buraya gömdüler.Bir de şehzadeler güç durumda kaldıklarında.
Aradan yıllar geçti.
Padişahlar bu dünyadan göçüp gitti.ardından Derviş de ölmesin mi! Hazinenin yerini kimse bilmiyordu.Çok geçmeden şehzadeler kavgaya başladılar,Biribirlerine girdiler.Kıyasıya dövüştüler.
Şehzadelerden biri diğerini yendi.Tahta geçti.Hazineye el sürmedi.Gerektiğinde açacaktı.
Tahta geçen şehzadeler görkemli bir yaşayış içindeydi.
Diğeri tacı tahtı terketti. Sadece ahiret için çalışma düşüncesiyle kenara çekildi.Aklına o dindar adamın evine gitmek geldi.Gitti ve orada yaşamaya başladı.
Günlerden bir gün kuyunun suyu çekildi.
Şehzade su bulmak için kuyunun dibine indi.
Kazması, sert bir cisme takıldı.Merak edip baktı ki ne görsün!Babasının hazinesi.
Çok sevinmişti Şehzade.
Durumu kimseye duyurmadı.
Tahtta olan kardeşi kendisi adeta kaybetmişti.Zevk içinde yaşıyordu.Elindeki parayı harcayıp tüketmişti.
Ülke yönetimi başıboş kalmıştı.
Bunu fırsat bilen komşu ülkenin hükümdarı saldırıya geçti.
Şehzade ordu kurmak için babasının hazinesini açtırmak istedi.Aradılar aradılar, babasının sözüne ettiği yerde bulamadılar.Hazırlıksız girilen savaşta şehzade öldürüldü.Saldıran ülkenin padişahı da bir okla vurulup ölmüştü.Bunun üzerine iki taraf anlaşma yoluna gittiler.Ve bir hükümdar seçmek istediler.
Düşündüler taşındılar.
Birçok kimseye sordular, danıştılar.
Sonunda diğer şehzadeyi padişah olarak seçtiler.
Tüccar, oğlunu anlattığı hikayeyi dinledi.
- Bu hikayede etkileyici bir düşünce yok, dedi.
Tüccar'ın oğlu sustu.
Babası haklıydı.
"Ben de haklıyım" diye geçirdi içinden.Doğrusu baba mı haklıydı, yoksa oğlu mu, kestirmek zordu.
Tüccar, bunun üzerine, Şahin ile Kuzgun arasında geçen bir hikayeyi hatırlattı.
Onu anlatmaya başladı.
|