[Hayatın İçinden Hikayeler]
Evin kapısı vurulduğunda, yaşlı kadın güçsüz bacaklarıyla hole doğru ilerledi. Gelenler, oğlunun asker arkadaşlarıydı.
Her ikisi de elini öptükten sonra, uzun boylu olanı:
- Pek fazla vaktimiz yok anacığım, dedi. Yarım at izin koparıp hayır duanı almak istedik.
Kadın, büyük bir telaşla:
- Olmaz öyle şey!.. diye atıldı. Bir şeyler yedirmeden, sizi bırakır mıyım?
Yaşlı kadın, bu sözleri eşinin ve oğlunun sağlığındaki günlerden kalan alışkanlıkla bir çırpıda söylemiş, fakat işin nereye varacağını düşünmemişti.
Diğer asker, saatine baktıktan sonra:
- Peki anacığım, diye karşılık verdi. Karnımız tok ama, yine de ikişer yumurta kırarsanız yeriz.
Esasında delikanlı, kadına zahmet vermemek için böyle demiş ve bahçede de tavukları gördüğünden, işi en basit şekliyle geçiştirmek istemişti. Onların son günlerde sadece iki yumurta yaptığını ve evde de başka bir şey bulunmadığını nereden bilecekti?
Yaşlı kadın mutfağa doğru yönelirken, şimdi yan odada oturan gençlerle birlikte askerlik yaptığı sırada şehit edilen yavrusunu düşünüyordu. O da arkadaşları gibi, sahanda yumurtayı ne kadar çok severdi?
Kadın, titrek elleriyle yumurtaları kırmaya çalışırken ister istemez üzülüyor ve misafirlerine, fakirliğini hissettirmemenin çarelerini arıyordu. İyi ama, çocuklar ikişer yumurta dedikleri halde, tabaklarında sadece birer yumurta gördüklerinde ne olacaktı?
Yaşlı kadın, daha fazla bir şey düşünemedi. Ve acizliğin verdiği tevekkülle yumurtaları alıp kırdığında, nurlu yüzü sevinç gözyaşlarıyla ıslandı.
Her iki yumurta da çift sarılı çıkmıştı.
Kaynak: Hayatın İçinden -Sevgi Öyküleri (Cüneyd Suavi)-Zafer Yay. Hazırlayan: KuTuL KuLuB www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|