[En Güzel Dini Hikayeler]
Bilginlerin birinden rivayet edilmektedir.
Demiştir ki: "Komşumuzdan yemek için pişmiş kuzu eti satın almıştık. Fakirlerden biri de bize geldi. Onu da bizimle yemeğe davet ettik. Fakir, kuzu etinden bir lokma alıp ağzına koydu. Sonra yutmadan lokmayı atarak uzaklaştı ve bize
- "Bana öyle bir hal geldi ki, eti yemekten beni men etti" dedi.
Biz: "Sen yemeyince, biz de bu etten yemeyiz" dedik.
Fakir: "Ben bir fakirim, yemem. Size gelince nasıl isterseniz öyle yapınız" dedi.
Biz de fakirin yemediği etten yemedik. Ve:
- "Bunu pişireni cağırıp, etin aslını kendisine sorsak, belki de bize bir çirkin sebeb söyler" dedik.
Gerçekten, eti pişireni çağırdık ve kendisine, etin aslını sorduk. Daha bize sorumuzu bitirmeden etin, ölü hayvan eti olduğunu ve nefsine uyup, parası için sattığını söyledi bize. Bizde eti köpeklere yedirdik.
Bir müddet sonra o fakiri gördük. Kendisine, eti yemekten çekinmesinin sebebinin ne olduğunu ve kendisine nasıl bir hal geldiğini sorduk. Bize şöyle cevap verdi:
Allah’a yemin ederim ki, senelerden beri hiç et yemek istemezdim. Bu pişmiş eti bana takdim ettiğiniz vakit, nefsim şiddetle et yemek arzuladı. Bundan dolayı ette bir illet olduğunu anladım ve yemeyi terk ettim."
Bak ey kardeşim, Allahü Teala nefsinin arzularına muhalefet eden kullarını nasıl koruyor!
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|