[Doğruların Öyküsü]
O gece Resul-i Ekrem (s.a.v), Ümmü Seleme’nin evindeydi. Gece yarısıydı. Seleme uyandı ve Resul-i Ekrem (s.a.v)’in yerinde olmadığını gördü. Başına ne geldi diye merak etti. Ayriyeten kadınca kıskançlık onu araştırma yapmaya teşvik etti. Yerinden kalkıp aramaya başladı. Resul-i Ekrem (s.a.v)’i, karanlık bir köşede durmuş, elini ğöğe kaldırmış, gözyaşı dökerken gördü. Şöyle söylüyordu: Allah’ım bana verdiğin güzel şeyleri benden geri alma. Allahım, beni düşmanların ve kıskanç kimselerin kınamasından koru. Beni, kurtardığın o kötülüklere tekrar çevirme. Allahım beni hiç bir zaman bir göz açıp kapayıncaya kadar bile kendime bırakma.
Ümmü Seleme, öylesine cümleleri işitince titremeğe başladı. Gitti bir köşeye oturdu ve ağlamaya başladı. Ümmü Seleme o kadar çok ağladı ki Resul-i Ekrem (s.a.v) gelerek ona sordu:
- Niçin ağlıyorsun?
- Niçin ağlamayayım? Senki bu mevki ve makamınla çekinerek Allah’tan böyle korkuyorsun. Ondan, kendini bir an olsun bırakmamasını istiyorsun. O halde benim gibilerin vay haline.
- Ey Ümmü Seleme, nasıl çekinmeyeyim ve nasıl gönlüm rahat olabilir? Yunus Peygamber bir an kendi kendisiyle yetindi ve başına neler geldi.[1]
[1] - Bihar, c. 6, Bab-u Mekarim-i Ahlakıhu ve Siretuhu ve Sünnetuhu.
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|