<
 

Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

23 Mayıs 2025

Sık Kullanılanlara Ekle  Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Serçe’nin Kurtuluşu (Diyanetten Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi

MENÜLER
Ana Sayfa
Arşiv
Sitenize Ekleyin
Hikaye Ekleyin
Editörlere Mesaj Gönder
Editörlük Başvurusu
Yardım / İletişim
Reklam
Basında HikayeArsivi
Künye
Ziyaretçi Defteri
Tavsiye Siteler
HİKAYE KATEGORİLERİ
İbretli Hikayeler
Dini Hikayeler
Yaşanmış Hikayeler
Duygusal Hikayeler
Sevgi Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Din Büyüklerinden Hikayeler
En Güzel Dini Hikayeler
Masal Demeti
Hayatın İçinden Hikayeler
İran Hikayeleri
Dostluk Hikayeleri
Mevlanadan Hikayeler
Kıssadan Hisseler
Çocuklar İçin Hikayeler
Doğruların Öyküsü
Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler
Nasreddin Hocadan Hikayeler
Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler
Kurandan Hikayeler
Resulullahtan Hikayeler
Kelile ve Dimne
Tarihi Gerçekler
Gerçek Hayattan Hikayeler
Türk Tarihinden Damlalar
Bediüzzamandan Öyküler
Diyanetten Hikayeler
Renkli Hikayeler
Sesli Hikayeler-Masallar
Resimli Hikayeler
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Hikayeler
Padişahlardan Hikayeler-Öyküler
Türkü Hikayeleri
Tarihi Hikayeler-Öyküler
Siyasi Hikayeler-Hatıralar
Öğretici Hikayeler
Hüzün Zamanı Hikayeleri
Hazır Cevaplar Espriler
Dede Korkut Hikayeleri-Destanlar
Keloğlan Masalları (Görüntülü)
La Fontaine Masalları
Atatürk Hikayeler - Hatıralar
Tanıdığım Ünsüzler
İmam-ı Gazaliden Hikayeler
Ramazan-Oruç Hikayeleri
Efsaneler & Mitler
Keloğlan Masalları:
Edebiyat Dünyasından Hikayeler& Espriler
Namaz Hikaye ve Öyküleri:
100 Hadis- 100 Hikaye

Hikaye-Öykü Ara



[Detaylı Arama]


Yeni Eklenen 25 Hikaye
ALLAH BENİ Mİ ANDI
37. HADİS: RECM ÂYETİ
36. HADİS: KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR
35. HADİS: HAC ÖMÜRLÜK BİR İBADETTİR
34. HADİS: KİBİR
33. HADİS: AMELİ İNSANI KURTARMAYA YETMEZ
32. HADİS: ALLAH'IN CÖMERT OLMASI
31. HADİS: RESÛLULLAH'TAKİ MEKKE SEVGİSİ
30. HADİS: EN HAYIRLI ÇAĞ
29. HADİS: NAMAZDA DİKKATLE ALLAH'A YÖNELMEK
28. HADİS: MÜSLÜMANIN MÜSLÜMAN ÜZERİNDEKİ HAKLARI
27. HADİS: ZULMÜN ÂFETİ
26. HADİS: İYİLİK YAPILACAK KİŞİLERİN SIRALAMASI
25. HADİS: İHLÂS SÛRESİNİN FAZİLETİ
24. HADİS: FÂTİHA SÛRESİNİN FAZİLETİ
23. HADİS: YÂSÎN SÜRESİNİN FAZİLETİ
22. HADİS: KÖLENİN İTAATKÂR VE İBADETİNE DÜŞKÜN OLMASI
21. HADİS: EBEVEYNİN RIZASINI ALMAK
20. HADİS: İLİM TAHSİLİNİN FAZİLETİ
19. HADİS: ŞARAP İÇMENİN AFETİ
18. HADİS: ORDU UĞURLANIRKEN YAPILACAK DUA
17. HADİS: ÇOK KONUŞMANIN ÂFETİ
16. HADİS: ÜMMETİN ÇOK OLMASININ ÖNEMİ
15. HADİS: HZ. PEYGAMBER'İN FAZİLETİ
Advanced English

En Çok Okunan 25 Hikaye
The Adventure of the Three Garridebs
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden
Dracula - Story
İşte Aşk
Hz. Yunus Ve Balık
Uyuyan Güzel
Half-Brothers by Elizabeth Gaskell
Sevgi Üç Türlüdür
Uyku Masalı
Dostluğun Öyküsü
Hansel Ve Gretel
Haddini Aşmanın Zararı
Ona "Sevdiğinizi" Söyleyin
Çirkin Ördek
Evlilik
On Çinli
He Needed Me
Ayrılın Ayrılabilirseniz
Eshab-ı Keyf (Mağara Arkadaşları)
Dost (Mevlana'dan)
Çorap
Nurten Hanımın Gözyaşları
The Yellow Face by Sherlock Holmes
Futbol Olayı
Seni Nasıl Sevebilirim


Reklam ver

Mail List
Sitemizin yeniliklerinden ilk sizin haberiniz olsun.
İsim:
Mail:
 


Editör Giriş


Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


Ziyaretçilerimiz ve Hikaye Dostlarının Dikkatine:

www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemizin ve içeriğinin genişlemesine ve sitemizin tanıtımına siz değerli ziyaretçilerimizin katkısı çok önemlidir. Sitemiz içeriğini paylaşırken, mutlaka kaynak olarak www.hikayearsivi.net den alıntılandığını belirterek içeriğimizi kullanabilirsiniz. Unutmayın ki kaynak belirtmeden, içeriğimizi alan onlarca site ve ziyaretçi, çalışmalarımızdaki emeğe karşı bizi şevksiz bırakmaktadırlar. Lütfen sitemizin tanıtımına sizde katkı sağlayın. (A.Kerim MELLEŞ & Mehmet Zahid MELLEŞ)

Serçe’nin Kurtuluşu
[Diyanetten Hikayeler]










 






    Değerli çocuklar!..

    Şimdi de size, minik bir serçeyi konu edinerek verdiği yaşam uğraşısını anlatan bir hikâyecik sunmak istiyorum:

    Bir başına daldan dala gezinen, kimsesiz bir serçe yavrusuydu. Henüz uçmayı bile beceremeyen bu minik kuş, ana sevgi ve şefkatini henüz tadamadan öksüz kalıvermişti: Yaramaz bir çocuğun sapan taşına hedef olan anacığı yaşamını yitirince, kendi kendine uçmayı öğrenme zorunda kalmış; düşe kalka, bahar ve yaz süreleri boyu tek başına yeşillikler arasında daldan dala çırpınıp, cik cik diye sesler çıkarıyor; hâlinden pek de şikâyetçi görünmüyordu.

    Nevarki, sonbahar gelip de, asık suratını ve çatık kaşlarını gösterip, kötü bakışlarını serçeciğin üzerine dikmeye, soğuk nefeslerini yüzüne üflemeye başlayınca, bizim minik kuşun huzuru kaçıvermişti.

    Sonbaharın gelmesiyle kırlangıçlar, turnalar, leylekler, diziler hâlinde göç yollarına düşmüşler; kır ve bahçe de renk renk uçuşan kelebekler pek ortalıkta görünmez olmuşlardı. Karıncaların kışa hazırlık çabaları artmış, yiyintilerini yuvalarına taşıma uğraşıları daha da hızlanmıştı.

    Kış uykusuna hazırlanan bazı canlılar, inlerine ya da yer altı barınaklarına çekilmiş bulunuyorlardı. Bağ ve bahçeler gibi ekili alanlarda, tahtadan evleriyle sık sık görünen kaplumbağalar, buralardan ayaklarını çeker olmuşlar; Köstebekler’se yer altı metro kazılarını gelecek bahara ertelemiş oluyorlardı. Kirpi kardeşler bile, tortop olup yuvalarına çekilmişler; kış boyu sürecek bir uykuya hazırlanıyorlardı.İşte artık, yağmur, kırağı derken ilk kar da toprağa düşüvermişti. Kar taneciklerini savurarak önüne katan rüzgâr, kasabanın cadde ve sokaklarında kol gezmeğe başlamıştı!... Bizim serçecik, sığındığı evin çatı kovuklarından birisinde, bir lokma yiyecekten bile yoksun durumda, çaresiz kalıvermişti. Zavallı minik kuş, burada ya soğuktan donacak, ya da açlıktan ölecekti.

    Serçecik, bir ara, sığındığı çatı kovuğundan başını dışarıya uzatmıştı ki, tipinin soğuk nefesi onu boşluğa çekivermişti. Birden kendisini uçuşan kar tânecikleri arasında savrulurken buluvermişti. Hırçın rüzgâr, zavallı kuşu önüne katarak, batı yönünde bir kasabaya doğru sürüklemişti. Biraz sonra minik kuş, kasabanın daracık bir sokağında kar tânecikleriyle birlikte savrulmaya başlamıştı. Birara dondurucu rüzgâr, daha da hızlı esmek için, kısa bir an soluklandığında, serçecik yanından geçmekte olduğu bir evin pencere pervazına tutunmayı başarabilmişti; nevarki her yanı buz kesilmiş; titremeyi dahi artık beceremez olmuştu. Dermanı tükenmiş pençeleriyle pencerenin pervazına tutunmaya çalıştığı sırada, pencere camı açılmış, dışarı uzanan küçük bir el onu çekip içeri alıvermiş; Serçecik, bir anda kendini içeriye alan küçük bir kız çocuğunun sıcacık avucu içinde buluvermişti. O anda rahatlayıverdiğini ve artık üşümediğini de algılar olmuştu. Yumuk gözlerini zoraki bir hareketle aralayıp çevresine bakındığında, kurtarıcısı olan kız çocuğunun sevimli yüzüyle karşılaştı.

    Kız çocuğu, onu avuçları arasında okşarken, odada bulunanlara şöyle sesleniyordu:

    – Zavallı!... Dalında yere düşecek bir kuru yaprak gibi titreyip duruyordu; karnı da aç olmalı!... Biraz yem getirip, avucumun içinde ona yedireceğim.

    Biraz sonra, gariban serçecik, kız çocuğunun getirdiği buğday tanelerini yemeğe başlamıştı. Öylesine aç olmalıydı ki bir avuç yemi, hiç çekingenlik göstermeden çabucak bitirivermişti. Bunun üzerine kurtarıcısı sevimli kız çocuğu ona bir avuç yem daha ikram etti.

    Minik kuşun kursağı iyice doymuş; ısınan vücudu da artık titremez olmuştu. Ürkek hâli de geçmiş, başta küçük kız olmak üzere, çevresinde kendisine yakınlık gösterenleri yadırgamaz olmuştu. Ara sıra cik cik diye sesler çıkarıyor. Bununla kendisine ilgi ve yakınlık gösterenlere teşekkür ediyor olmalıydı.

    İyiliksever sevimli kız, evlerinde bulunan bir çift kanaryanın barındığı tel kafesin yanına, boş bulunan tel kafeslerinden birisini getirerek gariban serçeciğe barınak yapmıştı. Minik serçe kuşu artık yalnız sayılmazdı. Kurtarıcısı kız çocuğunun sevgi ve ilgisinin yanısıra, ayrı kafeslerde de olsa, güzel renkli ve sesli komşular da edinmişti.

    Artık, her sabah, altın sarısı giysileri içerisinde konserlerine başlayan sanatçı kanaryaların güzel sesleriyle uyanıyor; sonra da sevimli bakıcısı kız çocuğunun gelmesini içtenlikle bekliyordu.

    Yürekleri iyilik, şefkat ve güzellik duygularıyla dolu sevgili çocuklar!... Umutsuz durumda yaşama savaşı veren küçük serçe kuşunun, mutlulukla sonuçlanan hayat hikâyesini ilgiyle okudunuz sanıyorum. İyilik sever kız çocuğunun mutluluğu ise minik serçeninkinden aşağı değil!

    Soğuk kış günleri, yoksul insanların hayat ve geçim çabaları, hikâyemizdeki gariban serçe kuşunun serüveni gibidir; onlar da kendilerine uzanacak yardım ellerini beklemektedirler. Nice öksüz, yetim ve dul âileler, sığındıkları çatı altında yardımsever insanların ilgisini gözlemektedirler... Konutu, yiyecek, içeceği, giyeceği ve yakıtı bulunmayan pekçok yaşlı, hasta, sakat insanlar, yardım ve iyilik severlerin ilgisine muhtaçdırlar.

    Yarınların insanlara neler getireceği önceden bilinemez. Bakarsınız varlıklı iken darlığa, yokluğa düşüverilir. Sağlıklı günlerin ardından hastalıklar gelip çatabilir; ölmek, çok kez nîmet sayılır ama, kolayca ölünemez!.. Su baskını, deprem felâketleri ansızın bastırıverir. Sonu gelmeyecek sanılan mutluluklar, biran içinde tükeniverir. İşte böyle anlarda düşkünlere yardım eli uzatmak insanlığın en asîl görevlerindendir.

    İşte, değerli çocuklar!.. Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Güçsüzler Evi gibi sosyal hayır kuruluşları, felâkete uğrayan insanlar için şefkat ocakları, her birisi başlıbaşına yavrularına açılan ana kucaklarıdır. Bu yüzden, bu sosyal yardım kuruluşlarına ilgi ve katkımızı esirgemeyelim. “Yapabileceğimiz birazcık yardım ne işe yarar” demeyiniz; damia damla damla biriken sulardan göller oluştuğu gibi, ufacık yardımlarla da büyük birikimler oluşur. Bunlarla da yoksul, güçsüz ve hastalar şifa ve hayat bulurlar.




Kaynak: Mehmed Zekâi ERYALAZ (Hayvanlar Dünyası’ndan Ansiklopedik Çocuk Hikâyeleri), Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net




Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Lütfen hikayeyi kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.

9 Mayıs 2006 - 07:48:37 - 6954 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4806]Yorumlayan:[0]Kategori: [Diyanetten Hikayeler]
[Arkadaşına Gönder][
Yazdır]



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyaller için link verilmesi zorunludur.
Site içeriğini kullanmak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçerek istifade edebilirsiniz.

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2024  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş