[Diyanetten Hikayeler]
Sevgili çocuklar !.. Koyunlar da insanlar gibi toplu yaşamayı severler. Bir koyun tek başına kalırsa, dokunaklı bir sesle meler durur... Koyunlar, kırda, dağlarda çobana arkadaştır. Hele çobanın çaldığı kaval sesinden çok hoşlanırlar.
Çobandan başka koyun sürüsünü yöneten, kendi türünden bir hayvan daha vardır. Buna “Kösem” denir. “Kösem” de neymiş, der gibi bakarsınız çocuklar !.. Durun da anlatayım :
Koyun sürüsünün yönetimi çobanda tabii... Çoban köpekleri de onların koruyucusu. Sürünün başında bir de “Kösem’’ denen iri yapılı bir koç vardır. Sürü hep onun ardından gider. Ağıldan ilk çıkan o, yayılımdan dönüşte yine ağıla ilk giren odur. Sürüyü peşinden çekip kırlara götüren, çoban kavalını çalarken, yine sürünün önüne düşüp suya indiren, işte bu Kösem denilen kıvrık boynuzlu koçtur..
Ne varki, başı çeken Kösem, bulunduğu sürüye acı verdiği de olur. Eğer o Kösem’in görevi, kesim yeri olan mezbaha da olursa, yakınlarının cellâtı olmuş demektir.
İşte çocuklar!.. Şimdi size, cellâtlık görevi yapan bir Kösem’in hikâyesini anlatacağım:
Sürünün Kösem’i, iri yapılı, kıvrık boynuzlu bir koçtu. Hizmet gördüğü sürede sekiz mi, on yıl mı desem, kösemlik yapmıştı. İyice yaşlanmış olmasına rağmen, yine de gözünde ve özünde hizmet aşkı vardı. Nevarki birgün onu, sürüden ayırarak, kesimlik mal almak için gelen celeplere sattılar... Emektar Kösem, dağlardan, sürüden, ağılından ayrıldığına üzgündü. Nereye götürüldüğünü de bilmiyordu. Diğer kesimliklerle birlikte motorlu bir araca bindirilmişti. Ne kadar bir zaman yol aldıklarını kestiremiyordu. Gece olmuştu; karanlıkta çevreyi göremiyordu. Birden sarsıntı kesildi; gidecekleri yere varmış olmalıydılar. Onları kamyondan indirip, ağıl gibi bir yere kapadılar. Önlerine de birer tutam ot koymuşlardı.
Dünden beri karnına bir Iokma yiyecek girmemişti. Diğer koyunlar, kuru otlara saldırarak, yemeğe koyuldular. Kösem’in ise iştahı yoktu; kuru ota ağzını sürmedi.
Sabah olmuş, çevrede gün iyice ışımıştı. Kösem’in yüreği bir hoş oluvermişti..Şimdi sürünün dağlara yönelmesi zamanıydı.Yaylaların havası burnunda burcu burcu kokuyor; renk renk çiçeklerle bezenmiş yamaçlar, zümrüt çimenler gözünde buram buram tütüyordu.. Ne çıngırak sesleri ne de köpek havlamaları işitiliyordu artık...
Kösem’cik, melûI melûl çevresine bakındı. Kesimlik koyunlar öylesine ot yeme hevesine kapılmışlardı ki, durmadan geviş getirip duruyorlardı. Birden, bulundukları bölmeden içeriye birkaç adam girdi. Onu incelemeğe başladılar, sonra da aralarında bir süre konuştular. Kösem, daha sonra bölme kapısının açıldığını gördü. Kendisini inceleyen adamlar bir kıyıya çekilmişlerdi.
Kesimlik koyunlarda hiçbir kımıldama olmadı. Geviş getirme işlerini sürdürüyorlardı. Nevarki Kösem, ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyordu. Sürünün kösemi değil miydi? Elbet de öncülük görevini yapacaktı...Gönlünde zümrüt çayırların özlemi vardı. Şırıltı ile akan dere, dağlar, ovalar gözünde tütüyordu Kösem’in... Ağır ağır bölmenin kapısına yöneldi. Onu gören sürü de geviş getirmeyi bırakmış, birer ikişer onu izlemeğe başlamışlardı.
Bu hep böyle olurdu..Kösem’di her zaman başı çeken.. Nevarki, bu sefer ki gidiş başka türlü bir gidişti. Sürüyü bu kez mezbahaya götürüyordu Kösem..
Bir Kösem için, görev yapmanın en acı olanı, kesim zamanı mezbahada Kösem’lik yapmaktı. İşte bugün bizim yaşlı kösem için de görevin en zor yanı gelip çatmıştı.. Ağır adımlarla yürüyerek kendisini izlemekte olan sürüyü kesimcilere teslim etti.
Kösem, biraz sonra mezbaha koridorunun başında yapayalnız kalmıştı. Arkasında artık kendisini izleyen sürü yoktu. Ağır ağır bölmeye doğru yürüdü. Orada, kesim için gelecek yeni sürüyü bekleyecek ve yaşam boyu, bu mezbaha görevi sürüp gidecekti...
Kaynak: Kunduzlar Ve Yaşlı Oduncu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|