[Diyanetten Hikayeler]
Sevgili çocuklar!
Bu yazımda size, denizlerde yaşayan balık sınıfı canlılarından yunus balıklarını ve dev yapılı balinaları ele alarak tanıtacak, sonra da bunlarla ilgi bir hikâye sunacağım.
Omurgalı canlıların memeliler sınıfı, yunus balığıgiller türünden olan yunuslar, genelde bir füze biçimini andırırlar. Kafaları gövdelerine göre hayli küçüktür. Yunus balığı tüm memeli canlılar gibi sıcak kanlıdır. Bu yüzden hareketleri canlı ve kıvraktır.
Yunuslar, solunumlarını gelişmiş akciğerleriyle yaparlar; bu yüzden de sık sık suyun yüzüne çıkıp nefeslenirler. Gerek yunuslar, gerekse balinaların ağızlarında iri dişleri varsa da, çene kasları körelmiş olduğundan bu dişler, çiğneme görevi yapamazlar. Bu yüzden ağızlarına dolan besinleri çiğnenmeden yutarak midelerine gönderirler; bu canlıların mide cidarındaki kasları çok güçlü olduğu için yutulan besinleri değirmen taşı gibi öğütürler.
Yunus balıklarının denizlerde yaşama alanları çok yaygındır. Kutup denizlerinden tutunuz da tropikal denizlere kadar onlara sık sık rastlanır. Bazen tatlı sulara bile sokuldukları olur. Yunusların besini genellikle küçük boy balık sürüleridir.
Açık denizlerde yolculuk yapan insanların, sularda sık sık gördükleri şey, gemilerin çevresinde hünerli oyunlarını sergileyen neşeli yunuslardır. Suların yüzeyinde sanki birer sirk cambazları gibi gösterdikleri oyunlar görülmeye değer.
Bu hünerli canlılardan yararlanmayı düşünen insanlar, onları terbiye etmek amacıyla, özel akvaryumlar kurarak, bu yetenekli canlıların daha yetenekli yetişmelerini sağlamak için çalışmalara başlamışlar; bunda da hayli başarılı olmuşlardır. Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya Eyaleti'nde kurdukları dev akvaryum tesislerinde yunus balıklarının gelişen hünerli cambazlıklarını sergilemektedirler.
Yunus denilen bu memeli canlıların, bilimsel olarak belirlenmiş olan bir özelliğinden de söz etmekten geçemiyeceğim.
Sevgili çocuklar! Haberleşmede sesin ve ses dalgalarının çok önemli yeri vardır. Daha önce size sunduğum yarasalarla ilgili hikâyemde, radar cihazı ve ses dalgalarından kısaca söz etmiş, yarasaların yönlerini bulmada bu ses dalgalarının etken olduğunu söylemiştim. Kunduz denilen canlıyla ilgili hikâyemde de, bu canlıların, kuyruklarını hareket ettirip suyun iletkenliğinden yararlanarak hemcinslerine duyuruda bulunduğundan söz etmiştim.
İşte radarlarda teknik esasa dayalı bir haber sisteminde olduğu gibi, yüce yaratanımız, yarasa ve yunus balıkları gibi canlılara, iletişimle ilgili yetenekler vermiştir.
Sevgili çocuklar! Size bu ansiklopedik bilgileri sunduktan sonra, sevimli ve yetenekli yunus balıklarıyla ilgili bir hikâyemi anlatmak istiyorum:
(x Akrobat) kodlu yunus balığı, bir muhafız devriye gemisinin kolluk hizmetinde görev almış bulunuyordu. Amacı bir düşman denizaltısını bulup, onu izlemek ve özel sinyaliyle bunu filo komutanlığı gemisine iletmekti.
Denizde, saatleri izleyen bir beklenti sürerken, filo komutanlığının gözcülerinin bakışları, dalgalanan sulara dikilmiş, (x Akrobat)'ın ortaya çıkmasını bekliyorlardı.
Nihayet beklenen an gelmiş; (x Akrobat) görünmüştü. Ne var ki beklenen sinyaller yerine, görevli yunus balığı, sürekli olarak denize dalışlar yapıyor; ardındanda tekrar görünüp suyun yüzeyinde taklalar atıyordu. Bu durum, proğramın dışında bir olaydı. (x Akrobat)'ın bu beklenmeyen davranışını değerlendirmeye alan komutanlar, denize birkaç tekne indirip (x Akrobat)'ı yakından izleme kararı almışlardı. Ard arda denize indirilen motorlu tekneler, (x Akrobat)'a doğru yönlenirken, içlerindeki gözcüler dikkatle (x Akrobat)'ın hareketlerini izliyorlardı. Birden, gözcüler, uzakta suların kaynaşmakta olduğunu gördüler; o anda da teknedeki görevlilerin içleri ürperivermişti. Görüntü, seyredilebilir gibi değildi. Suların kaynaştığı bölgede insanlar çırpınıp duruyor, kan gölüne dönüşmüş çevrelerinde birçok köpekbalığı kaynaşıp duruyordu.
Neyse ki motorlu tekneler, batmak üzere olan balıkçı gemisinin yanına hızla yaklaşmışlar; denize dökülen kazazedeleri kurtarma çalışmalarına başlamışlardı. Böylece köpek balıklarına yem olan kazazede sayısının artmasını önlemişlerdi.
Askeri tatbikat görevlilerinin bu kurtarma operasyonundaki başarısı, elbet de övgüye değerdi. Bunun yanısıra, bu olayda kazanılan övgüde en büyük pay, hiç kuşkusuz (x Akrobat)’ındı. Onun, aldığı görev kuralları dışına çıkarak, dikkatleri üzerine çekerek, batık balıkçı teknesi tayfalarının çoğunun kurtulmasını sağlamış olması, askeri tatbikatın en başarılı bölümünü oluşturmuştu.
Kaynak: Fareler Ve Pireler - Mehmed Zekâi ERYALAZ, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|