[Diyanetten Hikayeler]
O gün benzinciye bir çok, değişik türde araba geldi. Çoğu deposunu akar-yakıtla doldurmak için gelmişlerdi. Süper benzin, normal benzin, mazot ihtiyacı her neyse alan bedelini ödeyip vakit geçirmeden yoluna devam ediyordu. Arabasının lastiğine hava basmak için uğrayan da oluyordu tek tük.
Bir ara son model bir otomobil gelip yanaştı. Direksiyondaki şakakları kırarmış uzun boylu şık giyimli adam inip arababasının deposunu doldurttu. Otomatik sayacın gösterdiği bedeli ödemek üzere muayyen bir para verdi. Parasının üstü olarak çevrilen paralar arasında ben de vardım.
Araba hareket etti. Sürücünün ailesi de arabadaydı. Uygun bir yere park edip alış-verişe çıktılar. Uğradıkları satış yerleri her şeyin en kalitelisinin müşterilerin beğenisine sunulduğu lüks, mağazalardı. Hanım da son derece şık ve zarif giyinmişti. Temiz-pak giydirilmiş on iki yaşındaki erkek ve sekiz yaşındaki kız çocuklarını da özenle giydirilmişti.
Oyuncak endüstrisin’in son ürünlerinin satışa çıkarıldığı bir mağazaya girildi. Erkek ve kız çocuklara mahsus oyuncaklar ayrı reyonlarda sergilenmekteydi. Oğuz, bilgisayarla uzaktan kumanda edilen bir robot, Aygül ise çeşitli hüner ve marifetler gösteren kurgulu bir bebek seçti. Tabii oldukça lüks ve pahalı oyuncaklardı. Babalarının büyük bir meblağ ödediğini biliyordum. İlaveten beni de vermişti. Çocuklar yeni oyuncaklarına kavuşmuş olmanın sevinciyle güle oynaya mağazadan çıkıp anne-babalarıyla birlikte arabalarının bulunduğu yöne doğru uzaklaştılar.
Ertesi gün Ramazan bayramıydı. Oyuncakçının oğlu oyuncağa doyduğundan başka eğlenceler planlıyordu. Babası, beni ve birkaç kader arkadaşımı bayram harçlığı olarak verdi. Yaramaz Metin bizi aldığı gibi soluğu simemada aldı. Daha doğrusu sinemada soluksuz kaldı. Çocukların görmesi doğru ve uygun olmayan şiddet konulu filimler vardı. Bunlar körpe dimağlara şiddetin her türlüsünü tam bir sorumsuzlukla aşılıyorlar, henüz oluşma aşamasındaki kişiliklerini olumsuz yönde etkileyerek manevi ve psikolojik bir yıkıma yol açıyorlardı. Sinemaya gelenlerin çoğu on-on beş arası yaş grubuna mensup çocuklardı. On dakika ara verildiğine Metin çıkıp bir paket patlamış mısır aldı, beni satıcıya uzatıp paranın üstünü beklerken filmin devamını görmek için sabırsızlanıyordu.
Kaynak: Minik Yürekler - Yücel İPEK, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|