[Diyanetten Hikayeler]
Sonradan öğrendiğime göre bizim basılmamıza karar veren devlet, gelir ve giderlerini denkleştirmek üzere bir tasarı hazırlayıp esasları ve ayrıntıları hükümet tarafından belirlenen bu tasarı Büyük Millet Meclisi’ne gönderilir, orada uzun süre görüşüldükten sonra karara bağlanarak kesinlik kazanır, kanunlaşarak yürürlüğe girerdi. Gelir ve giderlerin kağıt üzerinde böyle tasarlanıp kararlaştırılmış şekline bütçe adı verildiğini zamanla öğrenmiştim.
Bir devlet için böyle olduğu gibi, her biri birer devletçik sayılabilecek her aile de aylık ve yıllık gelir ve giderini önceden hesaplamak, harcamalarını ona göre yapmak durumundaydı. Yani bir aile bütçesi gerekliydi. Ayağını yorganına göre uzatmayan sonra açıkta kalırdı. Şu halde hiç bir aile son derece önemli olan bu konuda ihmal göstermemeliydi. Yarınların ne getireceği önceden belli olmadığına göre her türlü ihtimal önceden hesaba katılmalıydı. Aksi takdirde zaman zaman güç durumlarda kalınabilirdi.
İşte bu anlayışla maaşını alan Salim Bey de hiç bir yere uğramadan doğruca eve gelmiş, eşi Rafize hanım’la aylık bütçe üzerinde konuşmaya başlamıştı. Karı-koca son derece uyumlu bir çift olup neyin ihtiyaç, neyin lüks olduğunu son derece iyi bilirlerdi. Temel ihtiyaçlarını karşılarlar, biri kız, diğeri oğlan iki çocuklarını kimseye özendirmezlerdi. Onları da kendi anlayışları doğrultusunda eğitmeye özen gösteriyorlardı.
Karı-koca görüşüp aylık bütçeyi, kağıda döktükten sonra evin ihtiyaçlarını karşılamak üzere birlikte markete gittiler. Orası her türlü madde ile tıka-basa doluydu. Ancak lükse yanaşmayıp temel ihtiyaç maddelerinden gereği kadarını sağlamakla yetineceklerdi. Fazlası ise savurganlık olurdu. Allah Kur’an-ı Kerim’de savurganlığı yasaklamış, “yiyin, için, ancak saçıp savurmayın. Kuşkusuz Allah savurganları sevmez” buyurmuştu.
Salim Bey’le Hafize Hanım marketten alacaklarını aldılar ve gerekli ödemeyi yapmak üzere kasa önüne geldiler. Beni ve arkadaşlarımdan bazılarını kasaya verdiler. Paranın üstünü ve kasa fişini de alarak satın aldıkları nesnelerle marketten çıktılar. Onlarla kısa beraberliğimiz burada sona ermişti. Marketin kasasına girmiştik, ama sanırım burada da fazla kalmayacaktık, öyle görünüyordu.
Kaynak: Minik Yürekler - Yücel İPEK, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|