<
 

Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

31 Mayıs 2025

Sık Kullanılanlara Ekle  Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Kimsesiz Zeyd (Diyanetten Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi

MENÜLER
Ana Sayfa
Arşiv
Sitenize Ekleyin
Hikaye Ekleyin
Editörlere Mesaj Gönder
Editörlük Başvurusu
Yardım / İletişim
Reklam
Basında HikayeArsivi
Künye
Ziyaretçi Defteri
Tavsiye Siteler
HİKAYE KATEGORİLERİ
İbretli Hikayeler
Dini Hikayeler
Yaşanmış Hikayeler
Duygusal Hikayeler
Sevgi Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Din Büyüklerinden Hikayeler
En Güzel Dini Hikayeler
Masal Demeti
Hayatın İçinden Hikayeler
İran Hikayeleri
Dostluk Hikayeleri
Mevlanadan Hikayeler
Kıssadan Hisseler
Çocuklar İçin Hikayeler
Doğruların Öyküsü
Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler
Nasreddin Hocadan Hikayeler
Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler
Kurandan Hikayeler
Resulullahtan Hikayeler
Kelile ve Dimne
Tarihi Gerçekler
Gerçek Hayattan Hikayeler
Türk Tarihinden Damlalar
Bediüzzamandan Öyküler
Diyanetten Hikayeler
Renkli Hikayeler
Sesli Hikayeler-Masallar
Resimli Hikayeler
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Hikayeler
Padişahlardan Hikayeler-Öyküler
Türkü Hikayeleri
Tarihi Hikayeler-Öyküler
Siyasi Hikayeler-Hatıralar
Öğretici Hikayeler
Hüzün Zamanı Hikayeleri
Hazır Cevaplar Espriler
Dede Korkut Hikayeleri-Destanlar
Keloğlan Masalları (Görüntülü)
La Fontaine Masalları
Atatürk Hikayeler - Hatıralar
Tanıdığım Ünsüzler
İmam-ı Gazaliden Hikayeler
Ramazan-Oruç Hikayeleri
Efsaneler & Mitler
Keloğlan Masalları:
Edebiyat Dünyasından Hikayeler& Espriler
Namaz Hikaye ve Öyküleri:
100 Hadis- 100 Hikaye

Hikaye-Öykü Ara



[Detaylı Arama]


Yeni Eklenen 25 Hikaye
ALLAH BENİ Mİ ANDI
37. HADİS: RECM ÂYETİ
36. HADİS: KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR
35. HADİS: HAC ÖMÜRLÜK BİR İBADETTİR
34. HADİS: KİBİR
33. HADİS: AMELİ İNSANI KURTARMAYA YETMEZ
32. HADİS: ALLAH'IN CÖMERT OLMASI
31. HADİS: RESÛLULLAH'TAKİ MEKKE SEVGİSİ
30. HADİS: EN HAYIRLI ÇAĞ
29. HADİS: NAMAZDA DİKKATLE ALLAH'A YÖNELMEK
28. HADİS: MÜSLÜMANIN MÜSLÜMAN ÜZERİNDEKİ HAKLARI
27. HADİS: ZULMÜN ÂFETİ
26. HADİS: İYİLİK YAPILACAK KİŞİLERİN SIRALAMASI
25. HADİS: İHLÂS SÛRESİNİN FAZİLETİ
24. HADİS: FÂTİHA SÛRESİNİN FAZİLETİ
23. HADİS: YÂSÎN SÜRESİNİN FAZİLETİ
22. HADİS: KÖLENİN İTAATKÂR VE İBADETİNE DÜŞKÜN OLMASI
21. HADİS: EBEVEYNİN RIZASINI ALMAK
20. HADİS: İLİM TAHSİLİNİN FAZİLETİ
19. HADİS: ŞARAP İÇMENİN AFETİ
18. HADİS: ORDU UĞURLANIRKEN YAPILACAK DUA
17. HADİS: ÇOK KONUŞMANIN ÂFETİ
16. HADİS: ÜMMETİN ÇOK OLMASININ ÖNEMİ
15. HADİS: HZ. PEYGAMBER'İN FAZİLETİ
Advanced English

En Çok Okunan 25 Hikaye
The Adventure of the Three Garridebs
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden
Dracula - Story
İşte Aşk
Hz. Yunus Ve Balık
Uyuyan Güzel
Half-Brothers by Elizabeth Gaskell
Sevgi Üç Türlüdür
Uyku Masalı
Dostluğun Öyküsü
Hansel Ve Gretel
Haddini Aşmanın Zararı
Ona "Sevdiğinizi" Söyleyin
Çirkin Ördek
Evlilik
On Çinli
He Needed Me
Ayrılın Ayrılabilirseniz
Eshab-ı Keyf (Mağara Arkadaşları)
Dost (Mevlana'dan)
Çorap
Nurten Hanımın Gözyaşları
The Yellow Face by Sherlock Holmes
Futbol Olayı
Seni Nasıl Sevebilirim


Reklam ver

Mail List
Sitemizin yeniliklerinden ilk sizin haberiniz olsun.
İsim:
Mail:
 


Editör Giriş


Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


Ziyaretçilerimiz ve Hikaye Dostlarının Dikkatine:

www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemizin ve içeriğinin genişlemesine ve sitemizin tanıtımına siz değerli ziyaretçilerimizin katkısı çok önemlidir. Sitemiz içeriğini paylaşırken, mutlaka kaynak olarak www.hikayearsivi.net den alıntılandığını belirterek içeriğimizi kullanabilirsiniz. Unutmayın ki kaynak belirtmeden, içeriğimizi alan onlarca site ve ziyaretçi, çalışmalarımızdaki emeğe karşı bizi şevksiz bırakmaktadırlar. Lütfen sitemizin tanıtımına sizde katkı sağlayın. (A.Kerim MELLEŞ & Mehmet Zahid MELLEŞ)

Kimsesiz Zeyd
[Diyanetten Hikayeler]










 






    Bir bayram günüydü. Medine sokakları bayramlıklarını giyerek bayram ziyaretine giden müslümanlarla doluydu. Birbirlerinin bayramını kutlayan müminlerin iç aydınlığı yüzlerine yansıyordu. Herkes birlikte bayramın coşkusunu yaşıyor, sevinciyle taşıyordu. En çok neşelenip eğlenme hakkına sahip olan çocuklar dünyayı umursamaz bir tavırla kendi alemlerine, oyunlarına dalmışlardı.

    Uzaktan o gözüktü, alemlere rahmet olan sevgili Peygamberimiz (s.a.s) geliyordu. Geldi, bir duvar dibine çekilip sevinç ve neşe içerisinde oynamakta olan çocukları seyre daldı. O, bu küçük varlıkları engin gönlünün bütün genişliğiyle sever, onlara önem verirdi, çünkü onlar geleceğin büyükleri, bugünün yarın için beslediği umuttu.

    Bir an için yıllar öncesine, kendi çocukluk günlerine gitti. O zaman her şey ne kadar farklı, insanlar ne kadar katı, kaba ve acımasızdılar. Kız çocukları diri diri toprağa gömülür, oğlanlara putların kulu olduğunu belirtecek adlar konulurdu.

    Kendi çocukluğu yetim ve öksüz olarak dede ve amca yanında geçmişti. Mekke’ye dönmeden önceki o garip yayla günlerini hiç unutamıyordu. Süt kardeşiyle sürü peşinde o dağ senin, bu bayır benim dolaşıp dururlardı. Buluttan bir şemsiye onları koruduğu için başlarına güneş geçmezdi.

    Yıllar öncesinin anılarından sıyrılarak oynamakta olan çocuklara baktı ve gülümsedi. Birden gözüne bir başka çocuk ilişti. O anda mübarek kalbinin sızladığını hissetti, gülümsemesi gül yüzünde donup kaldı, çocuk oyunlara katılmıyor, yaşıtlarının arasına karışmıyor, boynu bükük ve mahzun, öylece oturup önüne bakıyordu. Kendi çocukluğunda oyunlara katılmaz, anlaşmazlık halinde hakemlik yaparak tarafları uzlaştırırdı.

    Peygamber Efendimiz (s.a.s) çocuğun yanına giderek başını, saçlarını okşadı:

    – Yavrum, neyin var? Niçin arkadaşlarının arasına katılmıyor, onlarla birlikte oynamıyorsun? diye sordu.

    Çocuk başını kaldırıp bu merhametli insanın mübarek yüzüne bakarak:

    – Babam gazada şehit düştü, annem de çok yaşamayıp beni böyle bırakarak öteye göçtü. Ben böyle anasız-babasızken nasıl gülüp oynayabilirim?

    Cevabını verdi. Hz. Peygamber(s.a.s):

    – İstemez misin Allah’ın Resulü baban, Aişe anan, Fatıma ablan, Hasan ve Hüseyin de kardeşlerin olsun.

    Çocuk coşkulu bir sevince kapıldı:

    – Hem de çok isterim, çok sevinirim. Diğer çocuklara karşı böyle bir ailem var diye övünürüm.

    Hz. Peygamber(s.a.s):

    – O halde gel benimle diyerek eski-püskü giysiler içindeki çocuğu elinden tutarak evine getirdi. Hz. Aişe (r. anha) annemize:

    – Bu çocuk Allah’ın bize bir emaneti. Emanetin hakkını vermek gerekir. Bugünden sonra onun ailesi biziz. İyi birer ana ve baba olmalıyız. Buyurdu.

    Hz. Aişe (r.anha) çocuğu güzelce yıkayıp kuruladı. Sonra karnını doyurdu. Aç çocuk önüne konulanları iştahla yerken ona yeni bir giysi hazırladı. Eski-püsküden kurtulan çocuğun sevincine sınır yoktu. İzin isteyerek oynamakta olan çocukların yanına gitti. Bu defa onları bir kenardan izlemekle yetinmeyip aralarına karıştı, onlar kadar neşe içerisinde oynadı, oynadı, oynadı.

    Diğer çocuklar ondaki bu değişikliğe şaşıyorlar ve aralarına karışan bu yeni oyun arkadaşlarının sevincini paylaşıyorlar, bir taraftan da ona imreniyorlardı:

    – Ne mutlu sana... Allah’ın Elçisi gibi bir baban, Hz. Aişe gibi bir anan, Fatıma gibi bir ablan, Hasan ve Hüseyin gibi de kardeşlerin var. İçimizde en kutlu aileye mensup olan sensin. seni kıskanıyoruz, dediler.

    - Ben kendi ailemi kaybettim ama daha hayırlı bir ailem oldu. Size karşı onlarla iftihar ediyorum.

    Kimsesiz Zeyd, o mübarek bayram gününde böylesine kutlu ve mutlu bir ailenin evladı oldu. Dileriz ki her kimsesiz çocuk şefkat kollarıyla sarılsın, sevgi ve merhamet kucağında büyüsün.

    Yetim başı okşayan ve gözyaşlarını silenleri cennetle müjdeleyen yüce dinin mensuplarıyız. Allah (c.c.)’a hamd olsun.

    Sevgili çocuklar! bütün günleriniz bayram sevinciyle dolup taşsın, sizler için dileğim budur.




Kaynak: Minik Yürekler - Yücel İPEK, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net




Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Lütfen hikayeyi kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.

8 Mayıs 2006 - 11:18:29 - 6963 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[3350]Yorumlayan:[0]Kategori: [Diyanetten Hikayeler]
[Arkadaşına Gönder][
Yazdır]



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyaller için link verilmesi zorunludur.
Site içeriğini kullanmak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçerek istifade edebilirsiniz.

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2024  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş