[Mevlanadan Hikayeler]
İBRAHİM ETHEM VE EMİR [Mevlanadan Hikayeler]
Bir gün İbrahim Ethem tenha bir deniz kıyısında oturmuş iğneye ipliği takarak hırkasını dikiyordu. Yanına bir emir geldi.
Emir, İbrahim Ethem'in Padişahlığı dönemindeki adamlarındandı. İbrahim Ethem'in böylesine kendi kendine hırkasını diktiğini görünce şaşırdı.
"Öylesine yüce bir sultanlığı bırak da gel böyle fakirane bir hayata razı ol. Bu nasıl bir iş." diye düşündü.
Emir'in bu düşüncesini anlayan İbrahim Ethem elindeki iğneyi denize fırlatıp attı. Biraz sonra ağızlarında altından iğnelerle yüzlerce balık deniz kıyısına yığıldı. Her biri:
"Ya şeyh iğneni al lütfen!" diye sesleniyordu.
Bunun üzerine İbrahim Ethem Emir'e dönerek:
"Ey emir daimi olan gönül sultanlığı mı yoksa öylesine bayağı bir sultanlık mı?!" diye sordu.
Emir düşüncesinden dolayı mahcup oldu.
▪️ Bu zahirî âlem bir nişandan ibarettir, aslında bir hiç bile değildir. Batını aleme varırsan bunun yirmi mislini görürsün.
▪️ Allah'ın (c.c.) ihsanı ihtiyaca göre zahir olur, açığa çıkar. Yürü ihtiyacını arttır da Allah'ın (c.c.) kereminden cömertlik denizi coşsun.
▪️ Söz yuva gibidir, mana kuş gibi, cisim ırmak gibidir ruh akıp giden su gibidir.
________________________ Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay. Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|