[Mevlanadan Hikayeler]
AŞ ERİ VE SAVAŞ ERİ [Mevlanadan Hikayeler]
Bir sofi savaşçılarla birlikte harbe gitti. Çadırlar kuruldu savaş nizamı alındı erler savaş meydanına gittiler. Savaş başlayınca, sofi ağırlıklarla, savaş malzemeleriyle birlikte çadırlarda kalan savaşa katılmayan zayıflarla beraber kaldı.
Erler savaş meydanına daldılar. At sürdüler, kılıç çaldılar, üstün gelerek birçok ganimetler ve esirler alarak geri döndüler.
Ganimetlerden bir kısmını sofiye hediye ettiler. Sofi verilen armağanların hepsini fırlatıp attı, hiçbirini almadı. Cengaverler hayret ederek sordular:
"Biz ne yaptık ey sofi neden böyle kızdın?" dediklerinde sofi:
"Savaşa giremedim, savaştan o er meydanından ayrı kaldım." dedi.
Anlaşılan sofi er meydanına girmediği, kılıç sallayıp hançer çalmadığı için alınmıştı.
Cengaverler sofinin gönlünü almak için:
"Birçok esir getirdik onlardan birini al öldür, başını gövdesinden ayır da gazi ol." dediler.
Sofi bunu duyunca sevindi. Bağlı bulunan esirlerden birini alarak savaşmak üzere çadırların arkasına götürdü. Gaziler sabırsızlıkla bekliyorlardı, sofi gecikince "Acaba neden gecikti?" diye merak ettiler. Nihayeti itibariyle eli kolu bağlı bir esiri öldürecekti.
Gazilerden biri "Acaba ne oldu?" diye sofinin peşinden gitti. Bir de ne görsün esir sofiyi altına almamış mı?
Esir sofiyi altına almış, elleri bağlı olduğu halde dişleriyle sofinin boynunu ısırıyordu, sofinin aklı başından gitmişti, yarı ölü hâldeydi. Gaziler esiri çekip aldılar. Sular serpip sofiyi ayılttılar.
"Ne oldu sofi bu ne haâl? Elleri bağlı bir esir seni nasıl bu hâle soktu?" dediler.
Sofi:
"Tam başını keseceğim sırada o mel'un bana öyle bir baktı ki, aklım başımdan gitti. Nasıl korktum anlatamam, sanki karşımda bir ordu vardı, bu bakıştan korkup kendimden geçtim, gerisini hatırlamıyorum." dedi.
Bunun üzerine gaziler:
"Sende bu yürek varken sakın savaşa girmeye kalkışma. Erkek aslanlar cenge başladı mı kılıçlarıyla başları top gibi yere yuvarlarlar. Nice başsız bedenler yerde çırpınır, nice bedensiz başlar kan denizinde yüzer, cenk meydanı her kişinin gireceği yer değildir.
Bu iş bulgur pilavını kaşıklamaya benzemez. Harp bu bulgur pilavı değil ki kolları sıvayıp girişesin." dediler.
________________________ Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay. Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|