[Mevlanadan Hikayeler]
MECNUN'UN ENDİŞESİ [Mevlanadan Hikayeler]
Mecnun ayrılık derdinden dolayı aniden hastalandı, boğaz illetine tutuldu. Tedavi için hekim çağırdılar. Hekim gelip Mecnun'u muayene etti ve Mecnun'dan kan almaktan başka çare olmadığını görerek bir hacamatçı çağırdılar.
Hacamatçı geldi. Mecnun'un kolunu bağladı, şiş olan yeri deşeceği sırada Mecnun bir nara atarak dedi ki:
"Ey kan alan adam! Ey hacamatçı! Paranı al ve git bana dokunma, damarımı yarma, isterse bu dertten öleyim önemli değil." dedi.
Hacamatçı şaşırdı:
"Bundan neden korkuyorsun, sen kükremiş aslandan bile korkmazsın. Geceleri; aslan, kaplan; ayı, kurt gibi yabanî hayvanlar saf saf çevrende toplanıyorlar" dedi.
Bunu duyunca Mecnun:
"Ben yaradan, damarlarımı yarmandan korkmuyorum. Fakat bütün vücudum Leyla ile dolu, damarlarımı yararken ona bir zarar vereceğinden korkuyorum." dedi.
________________________ Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay. Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|