[Diyanetten Hikayeler]
Ahmet on yaşında, hayatı seven, derslerine iyi çalışan bir çocuktu. Derslerinde oldukça başarılı olan Ahmet’i annesi, babası, komşuları çok seviyordu. Çünkü o büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgi gösteriyordu.
Ahmet’in bir hayali vardı; her gece yatağa yattığı zaman o hayaline dalardı. Ahmet bazı arkadaşlarında olan ve kendisinde olmayan bir şeyin hayalini kuruyordu. 0 da bir bisiklete sahip olmaktı. Ama henüz bu mümkün olmamıştı. Ailesinin durumu pek iyi olmadığı için bu isteği gerçekleşmemişti. Bu isteğini annesine birkaç defa söylemiş, o da paralarının olmadığını anlatmıştı.
Ailesinin durumunu bildiği için o da mecburen bu isteğinden vazgeçmişti, daha doğrusu vazgeçmiş görünüyordu.
Ahmet, okuluna gidip gelirken devamlı bisiklet satan dükkanın önünden geçiyordu. Bisikletçide siyah bir bisiklet vardı, ışıl ışıl parlayan bu bisiklete adeta aşık olmuştu. Ama bakmaktan başka bir şey gelmiyordu elinden. Gece gündüz bir bisiklete sahip olmanın hayalini kuruyordu. Ne yapıp da bu bisiklete sahip olabilirdi?
Birkaç hafta düşündükten sonra bir çözüm buldu. Planına göre kendine verilen harçlıkları harcamayacak, biriktirip bisiklete sahip olacaktı. Hafta sonları da ayakkabı boyacılığı yaparsa parayı daha çabuk biriktirebilirdi.
Planını uygulamaya koymuştu. Hafta sonları ayakkabı boyuyor, verilen harçlıkları da ekonomik kullanıyordu. Planının üzerinden bir yıl geçti. Parasını her akşam sayıyordu. Bir yıl geçtikten sonra bisiklet parasının tamam olduğunu anladı. Artık bisiklet alabilirdi.
Para biriktirdiğinden ailesinin haberi yoktu. Bir gün annesine bisiklet alacağını söyledi. Annesi yine paralarının olmadığını söyledi. Bu cevap üzerine annesine durumu anlattı. Bisiklet parasının hazır olduğunu öğrenince annesi hem çok sevindi, hem de duygulandı. Paranın hazır olduğunu öğrenince sevinmiş, oğlunun isteğini kendisi gerçekleştiremediği için üzülmüştü.
Babası işten gelince ona da durumu anlattı. O da çok sevindi. Annesinin yaşadığı duyguları o da yaşadı. Hemen o akşam gidip bisikleti aldılar.
Ahmet bisiklete sahip olduğu için çok sevinçliydi. Arkadaşlarının bisikletlerinden binmesini önceden öğrendiği için binmekte de bir zorluk çekmedi. Artık boş vakitlerinde derslerini yaptıktan sonra devamlı bisiklete biniyordu. Sonunda hayali, çabası sonucu gerçekleşmişti.
Günler geçtikçe Ahmet bisiklete binmekte daha da ustalaştı. Kendine güveni arttı. Bu güven sonucu tehlikeli binişler yapmaya başladı. Bisikletiyle cambazlıklar yapıyordu. Arkadaşları ve büyükleri bu tür hareketleri yapmaması konusunda uyarılarda bulunuyorlardı, fakat bu uyarılara Ahmet pek kulak asmıyordu. Kaza yaparsın diyenleri" "Yapmam" diyerek geçiştiriyordu.
Bir hafta sonu şehre on beş kilometre uzaklıktaki köyde görevli olan amcasının yanına gitmeye karar verdi. Ara sıra zaten gidiyordu. Ama bu gidişi farklı olacaktı. Bisikletle gitmeyi düşünüyordu. Anne babasını zor da olsa buna ikna etti. Özellikle annesi kaza yapmasından korkuyordu. Bu yüzden bisikletle göndermek istemiyordu.
Ahmet cumartesi sabahı sevinçle evden ayrıldı. Bisikletle ilk defa uzun bir yolculuğa çıkıyordu. Ama gittiği yerin yolunun çoğu yokuştu. İlk yokuşlara bana mısın demedi. Fakat ilerleyen dakikalarda yorulma belirtileri görüldü. Hava da ısınmış, sıcak beynine vurmuştu. Sıcağın ve pedal çevirmenin yorgunluğuyla hali kalmayan Ahmet yol kenarında durup dinlenmeye başladı. Susuzluk da canına tak etmişti.
Yol kenarında dinlenirken yanından birkaç traktör geçti. Traktörler pek hızlı gitmiyorlardı. "Acaba bunlara tutunursam daha kolay gidemez miyim? fikri doğdu Ahmet’te.
Biraz düşündükten sonra olabileceğine karar verdi. Bundan sonra geçecek ilk traktöre binmeye karar verdi. Bu karar çok tehlikeliydi. Kazaya davetiye çıkartmak gibi bir şeydi.
Aşağıdan bir traktör sesi gelmeye başladı. Az sonra da traktör göründü. Hemen bisikletiyle yola koyuldu. Biraz gittikten sonra traktör yanına yaklaştı. Tam yanından geçerken traktörün römorkuna tutundu. Tutunurken çok büyük bir tehlike atlattı. Neredeyse römorkun altında kalacaktı.
Römorka tutunduğunda bir şeyin farkına vardı. Pedalları çevirmediğinde bisikletin dengesini kaybediyordu. Traktör tutunduğu ilk ana göre daha da hızlanmıştı. Ahmet’in traktörün gidiş hızına göre pedalları çevirmesi gerekiyordu. Yoksa dengesini kaybedip düşecekti.
Geçen birkaç dakika içinde Ahmet güçten düştü. Traktörün römorkunu bırakmak istiyor, fakat bırakamıyordu. Bıraktığında dengesini kaybedip düşmekten korkuyordu. Şoföre sesleniyordu, ama o da bir şey duymuyordu.
Ahmet’in gücü iyice azaldı. Artık bacakları pedalları çeviremiyordu. Pedalları çeviremez olunca direksiyon hakimiyetini kaybetti. O sırada ellerini römorktan çekti. Çekmesiyle birlikte bisikletle birlikte savruldu. Üç- dört takla attıktan sonra durabildi.
Ahmet attığı taklaların etkisi ve korkuyla kısa süre bir baygınlık geçirdi. Gözlerini açtığında başında bir çok insan olduğunu gördü. Bilinci yerine geldi. Yanındakilerde bir telaş vardı. Elini, kolunu, başını yokladı. Elinde ve dizinde sıyrıklar vardı. Başında da biraz kanama vardı. " Korkmayın bir şeyim yok" dedi. Bu sözleri duyunca herkes rahat bir nefes aldı. Elbisesinin bazı yerleri yırtılmış, bisikleti hasar görmüştü,ama bunlar o kadar önemli değildi.
İlk anda çok üzüldü. Ama sonra şükretti. Çünkü en azından kırık çıkığı yoktu. O sırada büyüklerinin, arkadaşlarının uyarıları aklına geldi. " Bir şey olmaz bir şey olmaz, diyerek uyarıları geçiştirdiğini düşündü. "Demek bildikleri bir şeyler varmış." dedi kendi kendine.
Bu olaydan sonra büyüklerinin uyarılarına daha da dikkat etti. Büyüklerinin yaşadıkları tecrübelerle bazı uyarılarda bulunduklarının bilincine vardı. Onların uyarıları, küçüklerinin iyiliği içindi.
Bu olaydan sonra bisikletine kendi daha dikkatli bindiği gibi arkadaşlarını da devamlı uyarıyordu.
Başından geçen olayı anlatınca da arkadaşları ona hak veriyordu.
Kaynak: Gelin Gölü ,Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|