[Mevlanadan Hikayeler]
TERZİNİN HİLESİ [Mevlanadan Hikayeler]
Hikâyecinin biri bir gece yine bir terzi hikâyesi anlatıyor, onun insanları kandırarak kumaşlarını nasıl çaldığından bahsediyordu. Orada bulunanlardan birinin buna canı sıkıldı.
"Hiçbir terzi beni kandırarak kumaşımı çalamaz." dedi.
Bu söylediğine katılanlar olduysa da karşı çıkanlar daha fazlaydı. Neticede iş kızıştı adam:
"Bu şehrin en hilebaz en usta hırsız tersizi kimdir?" diye sordu.
Hikâyeci:
"Bu şehrin en usta hırsızı, Terzi Ciğeroğlu'dur. Hile bazlıkta, adam kandırmada, kumaş çalmada onun üstüne yoktur." dedi.
Adam:
"Ben sabahleyin bir top kumaş alıp ona gideceğim eğer beni aldatır kumaşımı çalarsa sahip olduğum şu arap atı sizin olsun, yok eğer kumaşımı çalamazsa siz bana bir at alacaksınız." dedi ordakiler kabul ettiler. Adam sabahleyin bir top atlas alarak terzinin dükkanına gitti. Selam verdi. Terzi yerinden kalkarak selâmı aldı. Ona fazlasıyla saygı gösterdi, hâl ve hatırını sordu, kendisini memnun etti.
Adam terzinin bu tatlı dilini görünce kumaşı önüne attı:
"Bununla bana bir kaftan yap üstü dar olsun ki bana yakışsın. Belden aşağısını da geniş yap ki savaşta ayağıma dolanmasın." dedi.
Terzi bunun üzerine yeniden diller döktü, temannâlar çekti. Sonra kaş göz arasında kumaşı ölçerek kaftanın ne kadardan çıkacağını hesapladı. Ondan sonra hikâyeler anlatarak, cömert beylerin lütuf ve ihsanlarını söylemeye, övmeye başladı.
Nekeslerden bahsederek onları alçaltıcı hikâyeler düzdü. Müşterisinin memnun edip güldürmek için bin bir tuhaflıklar yapmaya başladı. Sonra makasını çıkararak kumaşı biçmeye başladı.
Zavallı adam gülmeye başlayıp gözleri kapanınca terzi kumaştan hatırı sayılır bir parçayı kesip kaşla göz arasında sakladı. Bu işi öyle ustalıkla yaptı ki: Allah'tan (c.c.) başka kimse görmedi.
Zavallı Türk, terzinin anlattıklarına kendini öylesine kaptırdı ki, kumaşı, kaftanı ve giriştiği bahisi unuttu.
"Aman usta ne güzel ne neşeli şeyler anlatıyorsun, ne olur bir tane daha anlat." diye yalvardı. Bunun üzerine:
Terzi çok komik bir hikâye daha anlattı. Bu anlattığı o kadar komikti ki Türk gülmekten sırt üstü yere yıkıldı. O gafil böyle gülüp dururken terzi bir parça kumaş daha kesip çaldı.
Hikâye bitince:
"Aman devam et bir şeyler daha anlat." diye yalvardı.
Terzi bu defa daha gülünç bir şey anlattı. O zavallı gülmeye başlayınca terzi de yeniden kumaştan bir parça çaldı.
Fakat adam terzinin yakasını bir türlü bırakmıyor kumaşının yarısı gittiği hâlde hâlâ bir şeyler anlatması için ısrar ediyor, yalvarıyordu.
▪️Ey arkadaş! Ömrünün atlasını gurur terzisi ay makasıyle kesip kesip çalıyor, uyan artık, gülmekten vazgeç...
________________________ Kaynak: Mesnevi'de Geçen Bütün Hikayeler (Mehmet Zeren)-Semerkand Yay. Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|