Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

22 Aralık 2024

Sık Kullanılanlara Ekle  Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  HZ. MUSA VE FİRAVUN (Kurandan Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi

MENÜLER
Ana Sayfa
Arşiv
Sitenize Ekleyin
Hikaye Ekleyin
Editörlere Mesaj Gönder
Editörlük Başvurusu
Yardım / İletişim
Reklam
Basında HikayeArsivi
Künye
Ziyaretçi Defteri
Tavsiye Siteler
HİKAYE KATEGORİLERİ
İbretli Hikayeler
Dini Hikayeler
Yaşanmış Hikayeler
Duygusal Hikayeler
Sevgi Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Din Büyüklerinden Hikayeler
En Güzel Dini Hikayeler
Masal Demeti
Hayatın İçinden Hikayeler
İran Hikayeleri
Dostluk Hikayeleri
Mevlanadan Hikayeler
Kıssadan Hisseler
Çocuklar İçin Hikayeler
Doğruların Öyküsü
Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler
Nasreddin Hocadan Hikayeler
Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler
Kurandan Hikayeler
Resulullahtan Hikayeler
Kelile ve Dimne
Tarihi Gerçekler
Gerçek Hayattan Hikayeler
Türk Tarihinden Damlalar
Bediüzzamandan Öyküler
Diyanetten Hikayeler
Renkli Hikayeler
Sesli Hikayeler-Masallar
Resimli Hikayeler
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Hikayeler
Padişahlardan Hikayeler-Öyküler
Türkü Hikayeleri
Tarihi Hikayeler-Öyküler
Siyasi Hikayeler-Hatıralar
Öğretici Hikayeler
Hüzün Zamanı Hikayeleri
Hazır Cevaplar Espriler
Dede Korkut Hikayeleri-Destanlar
Keloğlan Masalları (Görüntülü)
La Fontaine Masalları
Atatürk Hikayeler - Hatıralar
Tanıdığım Ünsüzler
İmam-ı Gazaliden Hikayeler
Ramazan-Oruç Hikayeleri
Efsaneler & Mitler
KELOĞLAN MASALLARI
EDEBİYAT DÜNYASINDAN HİKAYELER & ESPRİLER
NAMAZ HİKAYE VE ÖYKÜLERİ
100 HADİS - 100 HİKAYE

Hikaye-Öykü Ara



[Detaylı Arama]


Yeni Eklenen 25 Hikaye
ATASÖZLERİ KİTABI
HAD BİLDİRMEK
EVDE BEKLEYEN VAR
İKİNCİ KİTAP
RUHU BATIRAN PARA
YAŞAMAK İÇİN
ZEHİRLİ VECİZE
CEHENNEME İNANMAK
ANNE
DÜŞEN KİMLİK
YANLIŞ, İLMİN SALÇASI
PARAYLA ÖVGÜ SATIN ALINIR MI?
TABANCA
İSMİNE UYGUN OLSUN
AKLI ÇIKMAK
FER-İT VE HAM-İT
LOKMAN HEKİM VE EFENDİSİ
KÖR DERVİŞİN KUR'AN'A BAKINCA GÖRMESİ
ŞEYHİN OĞLU
KATIRIN ŞİKÂYETİ
DERVİŞ DEKUKİ'NİN HİKÂYESİ
SABRIN SONU
YEMİNİN BEDELİ
KUYUMCUNUN CEVABI
BİR MUALLİMİN HİKÂYESİ

En Çok Okunan 25 Hikaye
The Adventure of the Three Garridebs
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden
Dracula - Story
İşte Aşk
Hz. Yunus Ve Balık
Uyuyan Güzel
Half-Brothers by Elizabeth Gaskell
Sevgi Üç Türlüdür
Uyku Masalı
Dostluğun Öyküsü
Hansel Ve Gretel
Haddini Aşmanın Zararı
Ona "Sevdiğinizi" Söyleyin
Evlilik
Çirkin Ördek
On Çinli
He Needed Me
Ayrılın Ayrılabilirseniz
Eshab-ı Keyf (Mağara Arkadaşları)
Dost (Mevlana'dan)
Çorap
Nurten Hanımın Gözyaşları
The Yellow Face by Sherlock Holmes
Futbol Olayı
Seni Nasıl Sevebilirim


Reklam ver

Mail List
Sitemizin yeniliklerinden ilk sizin haberiniz olsun.
İsim:
Mail:
 


Editör Giriş


Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


Ziyaretçilerimiz ve Hikaye Dostlarının Dikkatine:

www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemizin ve içeriğinin genişlemesine ve sitemizin tanıtımına siz değerli ziyaretçilerimizin katkısı çok önemlidir. Sitemiz içeriğini paylaşırken, mutlaka kaynak olarak www.hikayearsivi.net den alıntılandığını belirterek içeriğimizi kullanabilirsiniz. Unutmayın ki kaynak belirtmeden, içeriğimizi alan onlarca site ve ziyaretçi, çalışmalarımızdaki emeğe karşı bizi şevksiz bırakmaktadırlar. Lütfen sitemizin tanıtımına sizde katkı sağlayın. (A.Kerim MELLEŞ & Mehmet Zahid MELLEŞ)

HZ. MUSA VE FİRAVUN
[Kurandan Hikayeler]










 





HZ. MUSA VE FİRAVUN
[Kurandan Hikayeler]


Yakup Peygamberin ve Yusuf Peygamberin vefatlarından sonra Mısır, zalim kralların eline geçmişti. Bu krallara Firavun adı veriliyordu. Mısır'a Kenan ilinden gelip yerleşen İsrailoğulları da artık sıradan insan olmuşlardı. Firavunlar, Mısır'a sonradan yerleşen bu insanlara çok kızıyorlardı.

Firavun, İsrailoğullarının eski Mısır hükümdarı Yusuf'un soyundan geldiklerine inanmaz, onlara hiç merhamet etmezdi.

Kendi milleti olan Kıptileri onlardan üstün görürdü.

Firavun, İsrailoğullarını bir hayvan gibi çalıştırır ancak ölmeyecek kadar yiyecek verirdi.

Hem bu zalim hükümdar Allah'a inanmaz, şöyle derdi:

- Ey halk ben sizin tanrınızım.

Mallarına, saraylarına güvenir, "Mısır benimdir, bu nehirleri bile ben akıtıyorum" diye böbürlenirdi.

Sanki eski zalim hükümdar Nemrud gibi birisi gelmişti. Halkı kendine tapmaya zorlardı. Halk da buna uyar, kendisine tanrı diye taparlardı.

İsrailoğulları ise Allah'a inanıyorlar ve Firavun'u kabul etmiyorlardı. Birgün bir falcı Firavun'a şöyle bir söz söyledi:

- İsrailoğullarından bir çocuk gelecek, senin tahtını yıkacak.

Firavun deliye dönmüştü. Askerlerine ülkede israiloğullarından ne kadar erkek çocuk varsa öldürmelerini emretti.

Askerler Mısır'a dağıldılar. Her yeri araştırdılar. İsrailoğullarından bir çocuğa rastladılar mı hemen öld
ürüyorlardı. Anne babalarının gözleri önünde binlerce çocuk öldürülmüştü. Artık İsrailoğullarında erkek çocuk doğunca ana baba yas tutuyordu.

Kurban bayramında nasıl koyunlar kesiliyorsa, bir günde İsrailoğullarından binlerce çocuk kesiliyordu. Allah, Kur'an-ı Kerim'de bu konuyu şöyle anlatıyordu:

"Gerçekten Firavun dünyada insanları gruplara bölüp onlardan bir grubu kendisine bağlamıştı. Onlardan bir topluluğu ezmek isteyerek oğullarını boğazlatıyor ve dişilerini hayatta bırakıyordu. Muhakkak ki o bir bozguncuydu."

Fakat Allah, Firavun'un korktuğunu başına getirecekti. Firavun'un tahtını yıkacak çocuk doğmuştu.

Firavunun askerlerinin sıkı kontrollerine rağmen İmran oğlu Musa doğmuş ve üç ay hayatını sürdürmüştü. Ancak, annesi her an yakalanmaktan korkuyordu.

Zavallı anne ne yapsın? Bu güzel yavruyu nerede gizlesin? Askerlerin karga gibi gözleri, karınca gibi burunları vardı. Tam bu esnada Allah, annenin kalbine bir ilham verdi. "Çocuğu bir sandığa koy, Nil nehrine bırak" dedi.

Zavallı anne, Allah'ın kendisine emrettiği gibi yaptı. Güzel yavrusunu bir sandığa koyup Nil'e bırakıverdi. Firavun'un Nil kıyısında birçok sarayları vardı. Bir saraydan öbürüne geçer, Nil kıyısında sefa sürerdi.

Birgün Nil kıyısında oturmuş nehre bakıyordu.

Yanında Mısır kraliçesi vardı. Kralla beraber Nil nehrini seyrediyorlardı.

Kraliçe birden nehirde yüzen sandığı gördü. Krala seslendi:

- Bak, bak şu sandığı görüyor musun?

- Sandık nehirde ne arasın bir ağaç parçasıdır o...

- Hayır hayır, o bir sandık.

Sandık kıyıya iyice yaklaşmıştı. Kral hizmetçilerine emretti ve sandığı sudan çıkardılar.

Sandık açıldığında içinden gülümseyen bir çocuk çıkmıştı. Firavun hayretler içinde çocuğa baktı.

Kraliçe çocuğu görür görmez sevmişti. Firavun'a şöyle seslendi:

- İşte sana nehirden gelen bir gözbebeği, onu öldürme. Biz onu evlat edinelim.

Böylece Hz. Musa, Firavun'un sarayına girmişti. Bütün düşmanlıklara rağmen Firavun'un sarayında büyüdü. Allah istemişti ki Firavun düşmanını kendisi büyütsün ve o çocuk da bu zalim hükümdarın tahtını yerle bir etsin...

Bu güzel çocuk sarayın tek eğlencesi olmuştu. Herkes onu seviyordu. Çünkü Firavun'un karısı onu seviyordu. Kraliçe onu sevdikten sonra kim ne diyebilirdi ki?

Kraliçe çocuğu emzirecek bir süt anne aradı. Fakat çocuk, gelen süt anneyi kabul etmedi. Kimi getirdilerse ağlıyor, istemiyordu. Birkaç gün geçmesine rağmen hiç bir süt anneyi kabul etmemişti.

Bir gün Musa'nın annesi ablasına:

- Ey kızım, git araştır bakalım Musa'dan bir haber var mı? dedi.

Musa'nın ablası kardeşini aramaya çıktı. Halkın içine vardığında sarayda bir çocuk olduğunu duydu. Halk birbiri arasında saraydaki çocuğun hiçbir süt annenin sütünü istemediğini anlatıyordu.

Musa'nın ablası sarayın hizmetçilerine koştu:

- Benim tanıdığım bir kadın var. Bu çocuk onun sütünü ister, isterseniz çağırın bir deneyin, dedi.

Haber kraliçeye ulaştığında Kraliçe emir verdi:

- Hemen o kadını buraya getirin.

Sonunda Musa'nın annesi geldi. Bir hizmetçi getirip Musa'yı onun kucağına verdi. Çocuk hemen annesini emmeye başladı. Çünkü o annesiydi. Kraliçe de, saraydakiler de şaşıp kaldılar. Firavun şüphelendi:

- Çocuk neden bu kadını kabul etti, yoksa bu onun annesi mi?

Musa'nın annesi:

- Efendim ben iyi bir kadınım, bunun annesi değilim, ben bunu tanımam, bilmem, diyerek Firavun'u inandırdı.

Böylece çocuğu büyütmek üzere annesine verdiler. Musa'nın annesi sevinç içinde Musa ile birlikte eve döndü. Emme zamanı bitince onu tekrar saraya götürdü. Musa bir hükümdar oğlu gibi sarayda büyümüştü.


________________________
Kaynak: "Kıssalar ve İbretler", Sacide Zaid, Anadolu Gençlik Dergisi
Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net


Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Lütfen hikayeyi kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.

26 Kasım 2024 - 13:59:44 - 26 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[38]Yorumlayan:[0]Kategori: [Kurandan Hikayeler]
[Arkadaşına Gönder][
Yazdır]



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyaller için link verilmesi zorunludur.
Site içeriğini kullanmak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçerek istifade edebilirsiniz.

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2024  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş