[Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
CEHENNEMDEN GELİYORUM! [Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
Birgün Behlül Dânâ'ya:
- Behlül, nereden geliyorsun!
- Cehennemden geliyorum!
- Peki, hani ateş veya ateşin üzerindeki etkisi?
- Vallahi, ben de orada: "Hani burada ateş?" diye sordum. Fakat bana şöyle dediler:
- Herkes ateşini kendisi getirir. Sen günahla gelmediğin için ateşin yok!!!
🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸
Ahirete tüm insanlar cehenneme uğrayacak ve iman ve ameline göre karşılık görecektir. Bu uğramada kâfirler orada kalacak, müminler ise kurtarılıp cennete gidecekler.
İlgili ayet: "Sizden oraya (cehenneme) uğramayacak kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Sonra takva sahiplerini kurtarırız. Zalimleri ise orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız." (Meryem 19/71-72.)
"Şüphesiz kendileri için daha ön ceden tarafımızdan iyilik takdir edilmiş olanlar, işte onlar oradan uzaklaştırılmışlardır" (el-Enbiyâ, 21/101)
Görülüyor ki Cehenneme herkesin uğramasına rağmen onların durumları farklı farklı olacaktır.
Cehennemlikler yaptıklarının karşılığını "acıklı bir azap olarak", müminler ise amellerine göre cennet güzelliklerine nail olacaklar. "İyilik edenlere daha güzeli ve bir de ziyadesi vardır. Onların yüzlerine ne bir leke, ne de zillet bulaşır." (Yunus 10/26.)
Cehenneme girmenin mahiyeti hadisi:
"Uğramak, girmek demektir, İster iyi olsun, ister kötü olsun oraya girmeyecek kimse kalmayacaktır. Mü'minler için serin ve esenlik olacaktır. Tıpkı İbrahim için olduğu gibi."
"Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız. Zalimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz." (Müsned, III, 328-329; İbn Abdil-Berr, el-kâr, VIII, 327.)
Rasulullah (sav) buyurdu ki: "İnsanlar ateşe uğrayacaklar sonra amelleri(nin sevabına göre) oradan uzaklaşacaklardır." (Darimi, Müsned, I, 433, 435) Uğramaktan kasıt Sırat'ın üzerinden geçiştir.
"Sonra köprü cehennem üzerine kurulur. Ve artık şefaat tahakkuk eder, Allah'ım esenlik ver, Allah'ım esenlik ver, derler."
Ey Allah'ın Rasulü köprü nedir? diye sorulunca şöyle buyurdu:
"O çok kaygan ve üzerinde durulması zor bir yerdir. Onda kancalar ve Necid taraflarında bulunan üzerinde de dikencik bulunan es-Sa'dân diye bilinen dikenler vardır, Mü'minler göz açıp kaparcasına şimşek gibi, rüzgar gibi, kuş gibi, en asil atlar gibi ve develer gibi (üzerinden) geçerler. Kimisi tamamıyla yarasız beresiz kurtulur, kimisi yara bere almış olarak serbest bırakılır, kimisi de cehennem ateşine itilip atılır." (Buhari, Tevhîd 24; Müslim, iman 302; Müsned, III, 17)
Hafsa (r.anha), Rasulullah (sav)ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Rasulullah: "Bedir ve Hudeybiye'ye katılanlardan hiçbir kimse ateşe girmeyecektir! dedi.
Ben: Ey Allah'ın Rasûlü dedim. Yüce Allah'ın: "Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur" buyruğu nerede kaldı?
Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Sen ne diyorsun?
Allah'ın: "Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız, zalimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz" (buyruğu var ya!)" (Müslim, Fedailu's-Sahabe 163;İbn Mace, Zühd 33; Müsned, VI, 285, 362).
________________________ Kaynak: Ali Rıza Güneş, Gül Gibisin, Rağbet Yay, 2010 Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|