[Aşk Hikayeleri]
ELMAS [Aşk Hikayeleri]
Zengin bir tüccar, koleksiyonuna katmak üzere çok özel bir elmas satın almak istiyordu. Nihayet beklediği haber geldi. Okyanusun ötesinde başka bir koleksiyoncu, tam da aradığı niteliklerde özel bir elmasın elinde olduğunu ve satmak istediğini yazıyordu. İlk uçağa atlayıp okyanusun ötesine uçtu. Koleksiyoncu satış sözleşmesini imzalamak üzere en iyi mücevher satış uzmanını görevlendirdi. Satış uzmanı uzun uzadıya elmasın teknik özelliklerini, ne kadar değerli olduğunu, kimlerin elinden gelip geçtiğini anlattı. Fakat, tüccar uzmanın anlattıklarını dinledikten sonra elmasın satın almaya değer olmadığına karar verdi. Tüccar ayrılmak üzereyken, elmasın sahibi olan koleksiyoncu geldi. "Sakıncası yoksa elması bir de benim anlatmamı ister misiniz?" dedi. Tüccar kabul etti.
Koleksiyoncu satış uzmanının söylediklerinin hiçbirini söylemedi. Sadece elması elinde tuttu. Derin bir iç geçirdikten sonra hayranlık dolu gözlerle elması seyre daldı. Gözlerini elmastan ayırmadan, onun hayatında ne kadar önemli bir yeri olduğunu, koleksiyonunun ne kadar nadir bir parçası olduğunu anlattı. Bunları anlatırken, mücevher uzmanı kadar düzgün cümleler kurmadı üstelik. Aksine, bir sevgiliden ayrılıyormuşçasına buruk bir bakışın eşlik ettiği, biricik çocuğunu çok uzaklara gönderiyormuşçasına kederli bir sesin seslendirdiği kırık dökük cümleler kurdu. Bu sırada, koleksiyoncunun gözlerinin yaşardığı tüccarın gözünden kaçmadı. Elması hemen satın aldı.
Koleksiyonunun en nadide parçası olacak elması itina ile sarıp yeleğinin iç cebine koyarken şöyle dedi: "Söyler misiniz lütfen, satış uzmanınızın beni satın almaya ikna edemediği bu elması nasıl olup da bana satabildiniz?" Koleksiyoncu yüzünde sıcak bir tebessümle cevapladı: "Satış uzmanım bu işte en iyi adamdır. Elmaslar ve değerli taşlar konusunda dünyada onun kadar bilgi sahibi başka biri yoktur. Bu bilgisi ve deneyimi için ona yüklü bir maaş ödüyorum. Fakat bende olan bir şey onda olsaydı maaşını hiç tereddütsüz iki katına çıkarırdım."
Tüccar, "Nedir bu?" diye sorar heyecanla.
Koleksiyoncu kısa bir cevap verir: "O elmasları çok iyi tanır ama ben elmasları çok severim."
***
Eşimizi seçerken hepimiz onu çok iyi tanımayı umduk. En ince detaylarına kadar her şeyini sorguladık. Alışkanlıklarını, yaşama biçimini, zevklerini, ailesini, işini... Belki de onun hakkında satış uzmanının tüccara elmas hakkında anlattığından çok fazlasını duyduk, öğrendik. Bu bilgilere bakıp ya vazgeçtik, bir başkasını aradık; ya bilgiler hoşumuza gitti, onu seçtik.
Diyelim ki evlendik.. Hayatı birlikte paylaşmaya başladık. Aradan yıllar geçti. Bir satış uzmanına soruyormuşçasına inceden inceye edindiğimiz bilgiler işe yaradı mı?
Şimdi elmas koleksiyoncusunun biricik elmasına bakışı gibi mi bakıyoruz eşimize?
Çok seven birinin bakışları mı var gözlerimizde?
Yoksa, çok tanıyan birinin kuru ve teknik bakışıyla mı yetiniyorsunuz hâlâ?
________________________ Kaynak: Senai Demirci, Aşka Adanmış Öyküler Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|