[Aşk Hikayeleri]
EN GÜZEL GÜL [Aşk Hikayeleri]
Zamanın birinde bir köyde yaşayan dünyalar güzeli bir kız vardı. Öylesine güzeldi ki, köyün bütün kızları ona benzemek için ayna karşısında oyalanır, onun güzelliğini tatlı bir heyecanla, ama acı bir kıskançlıkla anlatıp dururlardı. Haliyle, isteyeni de çoktu güzel kızın. Fakat o güzeller güzeli yüzünü kimseye göstermeden bekliyor, güneşleri gölgede bırakan bakışlarını hayalinde büyüttüğü bir delikanlıya saklıyordu. Zamanla köyün bütün kızlarının kısmeti çıkmış, tatlı ve sıcacık yuvalarında eş ve anne olmanın mutluluğunu yaşamaya başlamışlardı bile. Bu arada, köyün en yakışıklı ve sevilen delikanlısı da askerliğini yapıp dönmüştü. Beklendiği gibi o da genç kıza talip oldu. Ama güzeller güzeli kızımız hayalindeki aşkı uğruna bu delikanlıyı reddetti. Delikanlı sırf aşkının hatırına uzunca bir süre bekledi. Ancak bakışına ve yüzüne sadece aynaların tanık olduğu güzeller güzelimizin nazını çekilmez buldu.
Delikanlı aşkının karşılıksız çıkmasına kederlenip uzaklara gitti. Uzak bir diyarda kendisine yeni bir hayat kurdu Evlendi, çoluk çocuğa karıştı. Hayalini süsleyen ilk aşkını kalbinin bir köşesinde sakladı. Bu acı hatıra kalbine batmayı sürdürdü yıllarca.
Bir gün yolu bir zamanlar yaşadığı güzel ve küçük köye düştü. Tanıdık birilerine rastladı haliyle. Yüzünde mahçup bir edayła, çekinerek de olsa köyün dünyalar güzeli kızını sordu. Yaşlı adam önünde gül bahçesi olan bir evi gösterdi. "Evlendi ve bu evde yaşıyor" dedi. Delikanlı bir zamanlar herkesi reddetmiş olan kızın kocasını merak etti. Yaşlı adam bir çırpıda kızın kendisinden hayli yaşlı, karısı ölmüş, fukara bir adamla evlendiğini, şimdi de kocası öldüğü için dul kaldığını anlatıverdi.
Adam evin kapısını çaldı korka korka. Kapı açılınca, yüzündeki ıstırap izleri güzelliğini gölgelemiş ancak gözlerindeki parıltı olduğu gibi duran orta yaşlı kadını hemen tanıdı. Kendisini tanıttı.
Kadın derin bir tahassürle baktı adamın yüzüne. Merak ettiği şeyi sordu adam. "Neden böyle birisiyle evlendin?" Kadın ona arkasındaki gül bahçesinden en güzel gülü koparıp kendisine getirirse cevap vereceğini söyledi. En güzel gülü ararken, bahçede ilerlerken bir daha geriye dönmemesini, arkasına bakmamasını da şart koştu. Adam bunun üzerine yüzlerce gülün olduğu bahçede ilerlemeye başladı. Birden çok güzel sarı bir gül gördü. Tam onu koparıp almak üzereyken az ilerde kocaman pembe bir gül gözüne çarptı. Ona yaklaştı. Fakat onu koparacakken az ötede muhteşem güzellikte kırmızı bir gül goncası gördü. Onu koparacakken, daha güzelini gördü. Daha güzelini koparacakken daha da güzelini. Derken, bir de baktı ki, bahçenin sonuna gelmiş. Geriye dönemezdi. Çaresiz hemen önündeki gülü kopardı.
Kadın, adamın bahçenin en güzel gülünü getirmesini beklerken, elinde solmuş cılız bir gülle kendisine doğru yürüdüğünü görünce hiç şaşırmadı. Güzeller güzeli yüzünde buruk bir tebessüm belirdi. "Bak gördün mü?" dedi. Kırık dökük hayallerinin hepsini sözlerine taşıdı.
“Her zaman daha iyisini bulmak isterken ömür bitiyor. Sonunda en kötüsüne razı oluyorsun. İyi günlerde iyi güllerin arasındayken kendine sıradan bir gül seçmelisin ki, onu elinde büyütüp en güzel gülün eyleyesin."
________________________ Kaynak: Senai Demirci, Aşka Adanmış Öyküler Hazırlayan: www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|