[Aşk Hikayeleri]
FİL VE TİMSAH [Aşk Hikayeleri]
Afrika'nın balta girmemiş ormanlarından birinde olağandışı bir şey olur. Genç bir filin ve bir timsahın birbirlerine aşık oldukları haberi yayılır. Hayvanların sakince yaşadığı orman bir anda yoğun bir fısıltıyla çalkalanır.
"Eh bu kadarı da fazla!" diyenleri mi ararsın, "Kısmet işte!" diyenleri mi ararsın. Her telden her dilden bir şeyler söyleniyormuş.
Olayın kahramanlarına gelince, onlar tüm bu olanları sessizlikle kabullenmişler. Birbirlerini sevdiklerinden eminmişler bir kere. Ancak en büyük tepkiyi büyüklerinden görmüşler. Timsahlar akşam serinliğinde ormanla gölün buluştuğu sazlık alanda bir araya gelip
"Bizim fillere verecek kızımız yok!" diye söyleniyorlarmış hep bir ağızdan.
Güngörmüş yaşlı filler de, genç fili bu sevdadan vazgeçirmeye çalışıyorlarmış.
"Timsahtan sana yâr olmaz. Bırak şunu... Senin İçin fil mi yok?" diye öğütler veriyorlarmış.
Öğütlerin hiçbiri kâr etmemiş, timsahların endişesi de iyice kuvvetlenmiş, filler de umutsuzluğa kapılmışlar.
Genç fil, mavi gölün kraliçesi yemyeşil derili sarı gözlü timsaha gönlünü kaptırmış bir kere. Sonunda herkesin itirazlarını göğüsleyerek sade bir düğünle evlenmişler.
Başlangıçta mutluymuşlar. Fakat zamanla ne kadar farklı olduklarını anlamaya başlamışlar. Timsah, kocası fili mutlu etmek ve ne kadar değer verdiğini göstermek için, gölden topladığı minicik taze balık yavrularını çiğner ve lapa haline getirirerek önüne atarmış. Ama fil dönüp de bakmazmış bile bu güzel ikrama.
Timsah da beyaz filin hortumuyla toplayıp getirdiği taptaze, lezzetli otlara yalnızca boş boş bakarmış... Böylece itirazların haklı olduğunu anlamaya başlamışlar. Ayrı dünyalara ait olduklarını kendileri de kabul edecek olmuşlar. Ancak yine de aşklarını sürdürmek için ortak bir nokta bulabilecekleri umudunu korumuşlar.
Sonunda fil, hortumuyla gölden çenesine sıkıştırdığı semiz balıkları timsaha, timsah da gölün dibinden topladığı taze yosunları file ikram etmeye başlamış. Sonunda farklılıklarını kabul edip, aşklarını yaşatmanın bir yolunu bulmuş olmanı sevinciyle hüzünleri bitmiş, endişeleri kaybolmuş.
Fakat günlerden bir gün genç fil karısını öpmeye kalkınca olanlar olmuş. Öpmek için hortumunu uzatınca, timsah aniden ağzını kapatmak zorunda kalmış ve filin güzelim hortumu tam dibinden kopmuş. Nefes borusu filin hortumuyla tıkanan timsah, gölün mavi sularında kaybolup gitmiş, Zavallı fil, yitip giden hortumuna mı acısın, ölen sevgilisine mi yansın bilemez halde bağırmış durmuş.
Tam o anda, yaşlı filler, kulaklarını sallaya sallaya ve bilgiç bilgiç
"Biz sana demiştik" demişler, "İkiniz de ayrı dünyalara aittiniz, yalnızca imkânsızı istediniz." "Olsun..." demiş beyaz fil, gölün mavi sularına hüzünle bakarak,
"En azından imkânsız da olsa, biz imkânsızlığı denedik."
***
Kıssadan hisse: Aslında erkek ve kadın arasındaki duygusal farklılık hiç de azımsanacak gibi değildir. Başlangıçta aşkın her şeyi halledeceği düşünülür. Bir taraf diğerine kendince "en iyi" biçimde davranır. Oysa kadının "en iyi" diye bildiğinin erkek tarafından "en iyi" diye algılanamayabileceği ve bunun tersinin de doğru olabileceği küçümsenmeyecek bir ihtimaldir. Bir süre her biri diğerinin "en iyisi"ne tahammül etmeye çalışır. Bu süre çok uzun olmaz.
Sonra bir kırılma noktasına varılır. "Sen beni anlamıyorsun.." "Hayır, sen beni anlamıyorsun..."
Aslında ikisi de haklıdır. İşte tam bu noktada anlamamak ile sevmemek arasındaki büyük fark çoğunlukla gözden kaçar.
"Anlamayan" taraf aynı zamanda "sevmeyen" taraf olarak nitelenir. Oysa sevebilirsiniz ancak anlayamayabilirsiniz. Sevmenin anlamayı da gerektirmediği anlaşılırsa, timsah ve filin bulduğu çözüm gelir ardı sıra.
Her biri diğeri için diğerinin "en iyi"sini yapmaya başlar. Aralarındaki farklılığı aşklarının tuzu biberi olarak ömür boyu yanlarında taşırlar. Bunu fark etmek için fil ve timsah kadar radikal olmaya gerek yok. Bu mümkündür ve "mümkün olanı" en azından bir defalığına deneyebilirsiniz.
________________________ Kaynak: Senai Demirci, Aşka Dair Öyküler Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|