[Aşk Hikayeleri]
"SENİ SEVİYORUM" [Aşk Hikayeleri]
Yaşlı adam cenaze töreninde zorla yürüyordu. İki yanından iki oğlu tutmuştu. Servilerle süslü mezarlığın derinlerine doğru omuzlar üzerinde yürüyen tabut ilerledikçe birazdan tüm hüznünü hissettirecek o keskin ayrılığın beklentisiyle sarsılıyordu. Titreyen dudaklarından dökülen aşk sözleri, gözyaşlarının billurunda yıkanıyor, öylece kulaklara çarpıyordu: "Seni Seviyorum Bi'tanem, Seni Seviyorum".
Yürüdüğü söylenemezdi; sürükleniyordu. Çok geçmeden üzeri yaşmakla örtülü tabut omuzlardan indirildi. "Her nefis ölümü tadıcıdır" mealindeki ayetin yazılı olduğu yeşil örtü bir kenara sıyrıldı. Taze kazılmış toprağın kokusu, etraftaki suskun mezarların yerine konuşuyordu. Diğer mezarlar ne kadar suskunsa, taze mezar o kadar yüksek sesle konuşuyordu. Ölümü öldürüp mermerlerin parlak ve soğuk yüzünde mumyalayan insanlar, o gün taze kazılmış bir mezarın toprak kokusuyla ölümün yeniden hayat bulduğunu fark etmediler belki. Ancak bir kenara itinayla dürülüp bırakılan yeşil örtü, üzerindeki ayeti bir kez daha okutturuyordu: "Her nefis ölümü tadıcıdır."
Hoca dualarla açtı tabutu. Bir ömrü ardı sıra bırakmış, dünya dolusu arzuları unutmuş ceset mezara indirildi usulca. Sonrası yine toprak, yine toprak. Topraklar yığıldıkça taze mezar da diğerleri gibi oluverdi. Olağan, alışıldık ve suskun. Sıradan bir mezar! Diğerlerinden tek farkı başının şimdilik kalabalık olmasıydı. Sadece şimdilik. Yaşlı adam, yükse- len toprak yığınına baktı çaresizce. Ayrılık işte! Ömür bitermiş işte! Oğullarının kolları arasında metanetle ayakta durmaya çalışıyordu. Dudakları duaya kilitlenmişti. Gözyaşlarının billurunda yıkadığı sözlerini ikide bir tekrar etmekten geri durmuyordu: "Seni Seviyorum!"
Kalabalık yavaş yavaş dağıldı. Başsağlığı dileyenler, teselli etmek isteyenler yaşlı adamın nemli yüzüne son kez bakıp evlerinin yolunu tuttular. Belki ölümü yeniden unutmaya ayarladılar kendilerini. Adam, iki oğlu da yanıbaşında olduğu halde, hâlâ mezarın başındaydı. Saatlerce mezarın yalnızlığını ve sessizliğini hıçkırıklara boğdu. Arada bir dudağından çıkan "Seni seviyorum!" cümleleri servileri mekân tutmuş kuşların cikciklerine karıştı.
"Artık gidelim baba!" dedi büyük oğlu, saygılı ve tereddütlü bir ses tonuyla. Yaşlı adam hiç duymamış gibi seslenmeye devam etti taze mezara: "Seni seviyorum!" "Biliyoruz, babacığım," dedi diğer oğlu. "Annem de biliyordu kendisini sevdiğini" diye tamamladı. Adam, oğullarının zorlamasıyla çömeldiği yerden kalktı. Arkasını dönmek istemiyor gibiydi mezara. Gözlerini mezardan ayırmadan "Seni seviyorum" dedi hüzünle. Sonra pişmanlıkla ellerini göğsüne kavuşturdu, oğullarının duyamayacağı bir sesle fısıldadı: "Hayattayken bunu sana hiç söylemedim ama..."
________________________ Kaynak: Senai Demirci, Aşka Dair Öyküler Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|