[Aşk Hikayeleri]
ELMA [Aşk Hikayeleri]
Ömrünüzün en karanlık günleri, bağrında geleceğin umutlarının tohumlarını taşıyor olabilir.
1942 yılının soğuk bir kış gününde, toplama kampında eli koynunda, umutları tükenmiş bir delikanlı dolaşmaktaydı. Yalnız, kimsesiz ve unutsuzdu. Dışarıdakinden daha soğuktu içi. Ailesini savaşta kaybetmişti. Gelecekten umutlanacağı bir çağda, onun da yüreği, milyonlarca yaşıtı gibi zalim, anlamsız ve amansız bir savaşın gürültüleri içinde susturulmuş, nefret alevleri içinde boğulmuştu.
Delikanlı, o sabah, her şeye rağmen sıcak bir şeyler hissetti yüreğinde. Tel örgülerin öbür tarafında, bir başka toplama kampında yaşadığı belli bir genç kız gördü. Genç kız, annesinden sık sık dinlediği peri masallarından çıkmış gibi güzel ve zarifti. Bunca olumsuzluğun ve umutsuzluğun orta yerinde bir tatlı rüya gibiydi. Daha güzel olanı ise, genç kızında delikanlıyı fark etmiş olmasıydı. Kız, delikanlının ilgisine karşılık vermek için, tel örgülerin üzerinden bir elma fırlattı. Kalbinde büyüttüğü umutlar adına taze ve güzel bir elma. Delikanlı yere uzanıp elmayı aldı. Elmanın kızıllığından kalbini boğan karanlığa taze bir ışık düştü.
Ertesi gün, delikanlı biricik umudunu, taze aşkını görmek için gözünü tel örgülere kilitledi, bekledi. Tel örgünün öbür tarafında bir rüya gibi çıkageldi kız yine. Bu defa elma elinde hazırdı. O da geceyi taze bir aşkın koynunda geçirmişti. Kışın ve savaşın içlerini ürperten soğukluğuna rağmen, iki kalp bir elmanın tel örgüleri aşmasıyla birbirine ısınmış, umutla ve aşkla dolup taşmışlardı. Birkaç gün daha böylece sürüp gitti. Tam altı tane elması oldu delikanlının. Bir çift laf etmeden, elmalarla konuştular birbirleriyle, gözleriyle selamlaştılar.
Bu buluşmaların sonuncusunda, delikanlı mahzun gözleriyle seyretti sevdiğini. Artık veda zamanı gelmişti. "Yarın bana elma getirme," dedi, "burada olmayacağım. Beni bir başka kampa gönderiyorlar." Kızın kırık kalbiyle muhatap olmaktan korkarak arkasına bile bakmadan kalabalığa karıştı. Ondan sonra kalbini ısıtan bu periler gibi kızı hep hayalinde yaşattı. Gözlerini ve sözlerini, kırmızı bir elma gibi avuçlarında umutla büyüttü, her hayalle yaşama isteği dirildi. Bütün sevdiklerini kaybetmiş, umutları savaşın kaosunda kül olup gitmişti, ama yüreğinde bir sevdiği vardı artık. Kim bilir nerede, kiminle?
1957 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde ikisi de göçmen orta yaşlarda bir erkek ve kadın karşılaşırlar. İkinci Dünya Savaşı'nın izleri vardır gözlerinde. Hatıralar paylaşılır kaçınılmaz olarak. "Savaşta neredeydiniz?" diye sorar kadın. "Almanya'da bir toplama kampında kaldım" der adam.
Kadın iç çekerek, "Ben de toplama kampındaydım," der, "Bir genci sevmiştim orada, her gün ona bir elma atardım." Adam derinden sarsılır ve sorar: "O genç son görüştüğünüz gün size artık elma getirme, bir başka kampa gideceğim demiş miydi?" "Evet," der kadın şaşkınlıkla, "iyi ama siz bunu nereden biliyorsunuz?" Adam, hayallerinde taze bir elma gibi sakladığı o gözlere bakar yeniden: "O genç benim!"
Kısa ve derin bir sessizlik olur. Adam devam eder: "Biliyor musun, senden ayrı kaldıktan sonra, hep senin hayalinle yaşadım, sensiz yaşamayı hiç düşünmedim." Kadının ıslak gözlerine dönüp hayatının en önemli sorusunu sorar: "Benimle evlenir misin?" Peri masallarından çıkıp gelen güzel kadın, elinde tuttuğu elmayı ikiye böler, yarısını adama uzatır. Bunun anlamı "Evet!" idi.
Bu gerçek öykünün kahramanlarını 1996'nın Sevgililer Günü'nde ünlü bir televizyon programında tanıdı dünya. Evliliklerinin kırkıncı yılına girerken, adam sunucuya, karısına beslediği aşkın ilk günkü gibi, tel örgülerin ötesindeki gibi taze ve sımsıcak durduğunu anlattı. Sonra karısına dönerek konuştu: "Sen beni toplama kampında umutla ve aşkla besledin, kırk yıldır da hiç usanmadan beslemeye devam ettin. Dünyada her şeye doysam da, bir tek senin aşkına açlık duyarım".
________________________ Kaynak: Senai Demirci, Aşka Dair Öyküler Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|