[Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
BİR YEMEK DUASI VE BİR DE CABASI! [Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
Bir ziyafet sonrası kendisinden yemek duası yapması istenen Hayreddin Karaman Hoca, kısa ve özlü bir dua yapar:
"El-hamdü lillahillezi et' amenâ ve segânâ ve cealenå minel'müslimîn. Zadellah ve bârekallah!" (Bizi yediren içiren ve Müslümanlardan eyleyen Allah'a hamd olsun, Ziyade olsun. Allah bereketli eylesin!)
Dua sonrasında cemaatten biri, Karaman Hoca'ya latife maksadıyla takılır:
- Hocam, bizim burada dua kısa yapılırsa, "Misafir, yemeği galiba beğenmedi" şeklinde anlaşılır.
Hayreddin Hoca, yukarıdaki duanın, öz ama geniş manalı bir hadis olduğunu bildiği için bu söze güzel bir latife ile karşılık verir:
- Ne getirmişseniz hepsi için dua ettim. Pilav ve et koymuşsunuz, "El-hamdülillah" dedim. Tatlı koymuşsunuz "Zâdellah" dedim. "Bârekallah" sözü de cabası!
******
Genellikle az (öz) söz, çok şey anlatır; çok söz az şey anlatır; bir kilo altının bir ton çakıldan daha değerli olması gibi.
Hadislerde de genellikle özlü dualar yer alır.
________________________ Kaynak: Ali Rıza Güneş, Gül Gibisin, Rağbet Yay, 2010 Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|