[Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
KALBİNİZ DE KÂBE GİBİ DEĞİL Mİ? [Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler]
Bir grup Hoca, Türkiye'den Kanada'ya oradaki kardeşlerimize dini yönden yardımcı olmak için ziyarete giderler. Orada cami de, cemaat da azdır. Kardeşlerimizle görüşmek için Türk kahvelerinden birine girerler.
İkinci nesil Türk evlatları kumar başındadır. Kendilerini ziyarete gelen misafirlere doğru dürüst bir hoş geldiniz bile yoktur.
Lütfi Hoca, gençlere yaklaşır, Türkiye'den kendilerini ziyaret için geldiğini söyleyerek dikkatleri biraz toplar ve onlara şöyle bir ilginç teklifte bulunur:
- Gençler! Sizlerden tek bir ricada bulunabilir miyim?
- Buyur Hoca!
- Bir kaç kasa içki aldık. Uçak biletleriniz de hazır. Bunları lütfen Kâbe'ye götürüp döker misiniz?
Gençler, beyinlerinden vurulmuş bir vaziyette:
- Hocam, hiç böyle bir şey olur mu, biz de Müslümanız ve bu çok büyük Bir günahtır.
- Fakat siz, Kâbe gibi mübarek olan vücudunuza içki, kalbinize de günah dolduruyorsunuz ya! Bu günahtan da kaçmalı değil misiniz?
Hocam, doğru söylüyorsunuz, bunu hiç böyle düşünmemiştik, derler ve bir kısmı hatalarına tövbe edip namaza başlar.
🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸
İnsanlarla anlayacakları ve ikna olacakları dille konuşmak, bir konuşma sanatıdır.
Damardan girilen iğne, kanı temizleyecek ve şifa olacaktır. Damardan girilemeyen iğne ise problemleden başka bir şey değildir.
"Onlarla en güzel şekilde mücadele et. O zaman görürsün ki, seninle arasında bir düşmanlık olan kimse candan bir dost oluvermiştir." (Fussilet 41/34.)
____________________ Kaynak: Ali Rıza Güneş, Gül Gibisin, Rağbet Yay., 2010. Hazırlayan:www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|