Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

1 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  HEDEF TAHTASI (Aşk Hikayeleri)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

HEDEF TAHTASI
[Aşk Hikayeleri]

HEDEF TAHTASI
[Aşk Hikayeleri]


İletişim hocası sınıfa girdiğinde elinde küçük hedef tahtaları vardı. Hocalarının her zaman sıradışı bir öğretme yöntemi uyguladığını bilen öğrencileri merakla olacakları beklediler. Anlaşılan o ki eğlenceli bir ders saati geçireceklerdi. Hoca elindeki hedef tahtalarını teker teker duvara yapıştırdı. Çantasından çıkardığı 12 oku masanın üzerine yerleştirdi. Okların ve hedef tahtalarının sayısı öğrencilerinin sayısı kadardı.

Sonra sınıfa döndü. "Şimdi elinizde eşsiz bir fırsat var, arkadaşlar!" dedi. "Elinize bir kâğıt alın ve sevmediğiniz, nefret ettiğiniz birinin resmini çizin. İsterseniz hedef tahtasına bu resmi koyun, size ait oku onun suratına atabilirsiniz."

Genç kızıardan biri erkek arkadaşını elinden çaldığını düşündüğü bir arkadaşının resmini çizmeye başladı. Bir başkası bir türlü geçinemediği küçük kardeşinin resmini çizmeye başladı. Orta yaşlı bir hanım ise hayatını berbat ettiğini düşündüğü 15 yıllık kocasının resmini çizmeye başladı.

Önce gözlerini çizdi kocasının, azarlayıcı bakışını hayal etmeye çalıştı. Sonra yüzünü çizdi; olabildiğince asık görünmesi için elinden geleni yaptı. Dudaklarına geçti sonra. Bu dudaklara değip gelen onca acı sözü sığdırmaya çalıştı dudaklar arasındaki ince çizgiye...

Hoca sabırla bekledi. Öğrenciler resimlerini tamamlarken tebessümle onları seyretti. Sonunda okları atma sırası geldi. Önce, genç kızın erkek arkadaşını çalan kızın resmi asıldı hedef tahtasına. Genç kız oku fırlattı. Resmin tam gözlerinin ortasını delip geçti ok. Genç kızın yüzünde derin bir rahatlama okunuyordu. Yerine oturdu. Hemen onun yanındaki hedef tahtasına "geçimsiz, dayanılmaz ve sinir bozucu" erkek kardeşin resmi yerleştirildi. Erkek kardeşine duyduğu hıncı parmaklarına ve gözlerine taşıdı öğrenci. Oku büyük bir hırsla fırlattı. Resmi ve hedef tahtasını parçalayıp duvara saplandı. Öğrenci rahatlamış gibiydi...

Sıra orta yaşlı hanıma gelmişti. Tam bu sırada hoca herkesin gözünü sıkı sıkıya kapatmasını söyledi. Öğrenciler gözlerini kapatıp bir süre beklediler. "Açabilirsiniz!" dedi öğretmenleri. Açtıklarında ilk şaşıranlar ilk iki oku atan öğrenciler oldu. Nefretle fırlattıkları hedef tahtasının arkasına öğretmen daha önceki bir derste çizdikleri kendi resimlerini koymuştu. Gözleri kapalıyken hoca okların saplandığı hedef tahtalarını ters çevirmişti. Erkek arkadaşını çalan kızın gözüne atılan okun tam da oku atan kızın gözlerini deldiği görülüyordu. Erkek kardeşinin yüzünü parçalayan kızın ise attığı okla kendi yüzü parçalanmıştı.

Sıra kendisine gelmiş olan orta yaşlı hanımın hedef tahtasını hoca henüz ters çevirmemişti. Hedef tahtasının ön yüzünde kendisinden duyduğu hoşnutsuzluğu bütün detaylarıyla yüzüne işlediği kocasının resmi duruyordu. Hoca hiç duraksamadan masanın üzerindeki oklardan birini kadının eline tutuşturdu. "Atmak istiyor musunuz?" diye sordu. Kadın, hedef tahtasının arka yüzünde, hocanın isteğiyle özene bözene çizdiği kendi resmi olduğunu biliyordu.

Bütün sınıf ve hoca ona bakıyordu. Kadın bir süre öylece kala kaldı. İçinde kocasına karşı duyduğu nefret ile kendisine duyduğu acıma hissi gidip geliyordu. İki tarafı keskin bir bıçak yüreğine değiyor gibiydi. Elinde ok, gözlerinde hedef tahtası ile çaresiz bekledi.


İlk oku atan genç kız yavaşça ayağa kalktı. Kadının ellerini tuttu. Ellerinin terlediğini ve titrediğini hissedebiliyordu. Kadının titreyen ellerini, yaşadığı derin pişmanlıkla soğuyan kendi avuçlarının arasına aldı. Elindeki oku aldı. Gözlerinde gidip gelen nefreti ve acımayı okudu. Elleriyle kadının yüzüne yayılan göz yaşlarını sildi. Kadının ayakta duracak hali kalmamıştı.
Tam bu sırada hoca müdahale etti. Kadının önünde öylece duran oku geri aldı. Usulca masanın üzerine yerleştirdi. Sonra duvardaki hedef tahtasını ters çevirdi. Tahmin ettikleri gibi kadının kendi resmi duruyordu hedef tahtasının arkasında. Hoca daha sonra, bütün tahtaları ters çevirdi. Sınıfın duvarında herkesin özenerek çizdikleri kendi resimleri duruyordu. Hoca okları masanın üzerinden topladı. Kendi resimlerini seyreden öğrencilerin ellerine vermek istedi. Sınıfta kimse okları almadı. Hoca okları tekrar çantasına doldurdu. Sonra hedef tahtalarını söktü yerlerinden. Gözleri delinmiş ve yüzü parçalanmış resimler dahil, bütün resimleri iade etti. İki öğrenci derin bir pişmanlıkla başlarını öne eğdiler.

Dersin süresi bitmek üzereydi.

Hoca derin bir nefes alıp konuştu. "Sevgili arkadaşlar," dedi, "duygularımız iki ucu sivri bir ok gibidir. Hedef olduğu kişiden önce kaynaklandığı kişiyi yaralar."

Ellerinde yırtık resimleriyle bekleyen genç kızlara döndü önce: "Meselâ, yakınınıza yönelttiğiniz öfke önce sizi yaralar." Sonra kadına döndü: "Aşkınız bitmiş ve nefretiniz başlamışsa, aşksızlığınız önce sizi nefrete konu eder. Kocanızın gözünde nasıl biri olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Nefret dolu bir bakışı hakettiğini düşündüğünüz eşiniz önce sizin yüzünüzde görür nefret dolu bakışı."

Ders bitmişti. Hoca çantasında oklarla ve elinde hedef tahtalarıyla sınıfı terk etti.


____________________
Kaynak: Senai Demirci, Aşka Adanmış Öyküler
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net


Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

18 Ekim 2024 - 14:28:06 - 379 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[429]Yorumlayan:[0]Kategori: [Aşk Hikayeleri]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş