[Tanıdığım Ünsüzler]
ÖLDÜRÜLMÜŞ KIZI TARAFINDAN BAKILAN İHTİYAR [Tanıdığım Ünsüzler]
Okul öncesinde yaşıtlarından büyük görünürdü. Bu büyüklüğü kötüye kullanır, köyün çocuklarını döverdi. Kız olduğu halde kendinden büyük erkek çocukları da evlerinin önünden geçirmezdi.
İlkokul birinci sınıfta beş sene okudu, A harfini öğrendi ama B'ye geçemeden okuldan kaydı silindi.
Boyu sırık aklı kırık bir kız idi. Teni canından erken uyandı. Şehre ağabeyinin yanına gelmişti. Etrafa deli deli bakarken, serserinin biri kaçırdı gitti. Birkaç gün sonra o serseri, kızı mahallesine bırakıp kaçtı. Eve geldiğinde ise babası eve almadı. Kalın kafalı olduğu için mahalle sakinleri de ona sahip çıkamadı. Çünkü mahalledeki çocukların yüzünde onun tokat izleri vardı.
O, kayboldu. Aylar sonra birileri onu düğünlerde çalgıcıların önünde oynarken görmüş. Babanın iki gözü iki çeşme ağlayıp duruyor. Hem kızının durumuna ağlıyor, hem kendi hatasına ağlıyor.
Sonunda babanın gözleri kurudu. Dünyayı görmez oldu. Göz yaşı durdu ama o içinden kan ağlamaya devam etti.
Bir gün oğlu, babasının kulağına "Baba, kız kardeşimi bir düğün evinde çalgıcıların önünde oynarken gördüm ve onu vurdum kaçtım. Onu "Orta kadını" olmaktan kurtardım" dedikten sonra babanın üzüntüsünün yarısı dindi.
Aradan onlarca sene geçti. Kızın ağabeyi öldü. Baba tek başına kaldı. Ona mahalle halkı bakmaya başladı. Derken bir gün ellisini geçmiş, şişman bir kadın, o kör ihtiyarın evine gelir ve onu alır kendi yaşadığı şehre götürür.
"Ben babama bakamadım, bari sana bakayım da babama bakmış gibi olayım" der kör ihtiyara.
İhtiyar ona hep dûa eder. "Ölen kızım olsaydı ancak bu kadar bakabilirdi" der o ellisindeki kadına.
Bir gün, köyünden bir adam çıkagelir. Kör ihtiyarı ve ona bakan kadını dikkatle izledikten sonra körün kulağına "Bu senin ölen kıza benziyor" der.
Kör ihtiyar;
- Evet o. Ama ben yaptıklarımdan utanıyorum. O da yaptıklarından utanıyor. Benim kendisini bilmediğimi zannediyor ve rahat hareket ediyor. Ben de bildiğimi bildirmiyorum. İnsan kızını, nefes alış verişinden tanır" diye cevap verir.
Bir gün baba ölür. Kız, bir yabancı gibi babasını şehir mezarlığına gözyaşları içinde defnettirir.
Kim, kimin eline kalacak bilinmez. Onun için hayat merdivenini tırmanırken, yanına uğradığınız herkese iyi davranınız. Afvedici olunuz ki, Allah da sizi afvetsin. Amin
____________________ Kaynak: Mahmut Toptaş (Ayasofya eski imam hatibi, Şifa Tefsiri müellifi), Tanıdığım Ünsüzler, Cantaş Yay., 2003. Hazırlayan: Kerim Melleş,www.hikayearsivi.net
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|