[Tanıdığım Ünsüzler]
🌺 *ÜNLÜLER VE UNLULAR* [Tanıdığım Ünsüzler]
Un sahibi olunuz ama ün sahibi olmaya da çalışmayınız. Siz, işinizi en iyi şekilde yaparsanız:
"Bir garip öldü diyeler Soğuk suyula yuyalar Üç günden sonra duyalar Şöyle garip bencileyin"
diyen Yunus Emre garip olmayı, isimsiz kalmayı, ünsüzlüğü tercih etseniz bile üne de kavuşursunuz. Yunus böyle demiş ama ardından gelenler ona Yuuunuuus! Diye ünlemişler ve ünü kalmış.
"Şöhret afettir" diyerek ün getiren her yerden uzak duran ve şöhretin aleyhinde en özlü sözleri söyleyen Hasan'ı Basri, İbrahim Edhem, Fudayl bin Iyaz gibi zatlar, kendi döneminde şan ve şöhret peşinde koşanlardan fazla üne kavuştular.
Onlar Hak karında mağfur olmak için çalıştılar, Hak da onları halk yanında makbul kılıverdi.
Adı üstünde deli olan Mecnun, kendi çağının en akıllılarından daha fazla şan ve şöhrete sahiptir. Çünkü Mecnun sevmenin hakkını verdi.
"Eşek ölür kalır semeri, İnsan ölür kalır eseri" siz eserinizi en iyi, en doğru, en faydalı ve en güzel şekilde yapınız. Gerisine karışmayınız.
Elinden iş çıkmayan, veya az çıktığı halde fazla ses getirenler, bir yumurta yumurtlamak için mahalleyi velveleye veren tavuk gibiler.
Bizim köylerde dağdan getirilecek kiriş için köyün iyi yük taşıyan delikanlılarından ikisini öne, ikisini ortaya, ikisini arkaya koyarlar. Çatıya atılan kirişin yükünü bu altı yiğit çeker. Bir de yük altına girmeyenler vardır. Onlar ellerinin ucuyla tutarlar "haydin, dayanın delikanlılar" diye bağırırlar. Dışardan bakan biri, bu bağıranın iş yaptığını zanneder. Halbuki iş yapanlardan, yük taşıyanlardan ses çıkmaz.
Boş bardağa vurunca ses çıkar ama dolu bardağa vursanız ses çıkmaz. Tarihte nam salanlar, Dillere destan olanlar, parmakla gösterilenler, şan şöhret peşinde koşmayanlardırlar. Onlar, ilimde, sanatta, yiğitlikte, siyasette, ticarette işini en iyi yapanlardır.
Ana ile baba, çocuklarına isim verirler ama nam veremezler. Onu halk daha sonra verir.
Birde işin iyi olması için değil de iyi bir şöhret kazanmak için çalışanlar vardır. Onlar da geçici bir üne kavuşurlar, o ün sebebiyle un da (makam, mevki, servet) elde edebilirler. Bu tür bir ünden, şöhretten Allah'a sığınırız. Rahmetle yad edilmek için iyi bir ad bırakacak iyi işler peşindeyiz.
Yeryüzünde bir yumurtası olmayan, yere ve göğe gölgesi düşmeyen, bir tek yavruya kanat germeyen, hiçbir kimseye görünmeyen, olmayan Kaf dağının arkasında yaşadığına inanılan Simurg'u Anka gibi, Hüma kuşu gibi meşhur olanlardan olmayın.
Sayenizde yaşayanlar, kanatlarınız altında gelişenler, ışığınızda yol bulanlar, sizin varlığınızdan rahatsız olmasınlar. Gölge gibi onları serinletin ama ağırlığınız olmasın. Hava gibi hayat verin ama hava gibi habersiz hayat verin.
Atalarımız, "İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir" demişlerdir.
____________________ *Kaynak:* Tanıdığım Ünsüzler, Mahmut Toptaş, Cantaş Yayınları, 2003. *Hazırlayan:* Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|