[Tanıdığım Ünsüzler]
🌺 *AZMİN ANITI ABDULLAH HOСА* [Tanıdığım Ünsüzler]
Kendim, İmam Hatip okulunu hariçten imtihanla bitirdiğim için, ilk okul mezunu imamlarımızı da imtihanlara girmesi için teşvik ettik ve hariçten bitirmeleri için Müftülük bünyesinde kurs başlatmıştık.
İmam veya müezzin olmadığı halde bu imtihanlara katılmak isteyen Kur'an Kursu öğrencilerinin yanında özel bir hocadan Arapça dersler alan, çok çalışkan biri daha katılmıştı.
Çalışmalarıyla dikkatimi çeken bu genç adam, bir arkadaşıyla beraber tarihi bir caminin çile hanesinde kalıyor ve düzenli olarak hem Arapça hocasına gidiyor hem de kurslara katılıyordu.
İmam Hatibin orta kısmının diplomasını alınca benim Fransa'ya işçi olarak gitmemle boşalan camiye imam oldu.
Ben, bir buçuk sene sonra Fransa'dan tatil için dönünce Üniversite imtihanını kazandım, Fransa'ya dönmedim ve murakıp oldum, o da liseyi hariçten bitirdi ve murakıp oldu.
O sene ben Üniversite imtihanlarından aldığım puanla Konya Yüksek İslâm Enstitüsüne kayıt yaptırdım, bir sene sonra da o kaydını yaptırdı.
Konya' da iken kaldığı eve gittiğimde, evde bir çul, bir yatak ve köşede yığılı bir şey vardı. Onun yufka ekmeği olduğunu öğrendim. Eylül ayında okul başladığı günlerde değerli eşi ona dört ay yetecek yufka ekmeği yapıyor, o da dört ay o ekmeği su ile ıslatarak karnını doyuruyordu. Şubat tatili dönüşü yine dört aylık yufka ekmeği getiriyordu.
Bunu benden başka da kimse bilmezdi. Çünkü söylemezdi. Ve hep gülümseyen yüzle baktığından hiç kimse onun fakir olduğunu bilemezdi.
Yirmi yerden burs alarak dört yıllık üniversite hayatında bir de ev sahibi olanlar utansın.
Okuldan mezun olunca ben vaizliği seçtim o, öğretmenliği seçti. Bir sene sonra ben İstanbul'a geldim, o da öğretmen olarak İstanbul'a geldi. Bütün bunlar bizim hesabımızla olmuş şeyler değildir.
Anadolu Liselerinden birinde öğretmenlik yaparken, öğretmenliğin hakkını veriyor, öğrencilerini yürekten seviyor ve seviliyor. Yirmi yılı aşkın aynı okulda Din Kültürü ve Ahlak dersi öğretmenliği yapıyor.
Fakirliğin en alt seviyesini yaşadığından, hiç kimseye minnet etmeden hayatını sürdürüyor. Allah'tan başka kimseden korkmadığından Din dersi öğretmenliğinin hakkını veriyor. Bu durumdan rahatsız olan bazı öğretmenlerin şikayeti üzerine yapılan teftişler sonunda sosyal demokrat, liberal, merkez sağcı, sosyalist dört tane Müdür, Din dersi öğretmeninin faaliyetlerine göz yumduğu gerekçesiyle yer değiştiriyor ama bu saf, tertemiz Din dersi öğretmeni yerinde kalıyor.
İstanbul'a gelip de İstanbul'un imkanlarından en iyi yararlananlardandır.
İstanbul'un en önde gelen Kurra-i kiramından sayılan çok değerli bir hocaya altı sene devam ederek "Tashihi huruf" dersleri aldı.
Çocuklarını bir taraftan Kur'an-ı Kerim hafızı yaparken bir taraftan da Üniversitelerini tamamlattı.
Kendisi bütün bu işleri yaparken mastırını tamamladı ve mastır tezi olarak çok önemli bir el yazması kitabın Arapça'dan Türkçe'ye tercümesini yaptı ve yayınladı.
Ayrıca kendi telif ettiği önemli iki eser yayınladı. Yazmaya da devam ediyor.
Öğretmenlik yaptı. İkinci bir iş yapmadı. Ve bütün bunları da başardı.
Hep şikayet eden, hiçbir şeyden memnun olmayan, elinden iş çıkmayanların kulaklarına küpe olsun.
____________________ *Kaynak:* Tanıdığım Ünsüzler, Mahmut Toptaş, Cantaş Yayınları, 2003. *Hazırlayan:* Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
🔹🔹🔹🔹🔹🔹
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|