[Tanıdığım Ünsüzler]
🌺 *HACI BAYRAM* [Tanıdığım Ünsüzler]
Ben, 1947 yılında Karaman'ın Göcer köyünde, krizden gözün gözü göremediği, sağ elin sol ele yardım edemediği bir dönemde doğmuşum.
Babamın anlattığına göre kendi ürettikleri buğdayı harmandan, meyveyi bahçeden geceleri yine kendileri çalarlarmış. Keçinin tanesi elli para iken vergisi seksen para imiş.
27 Mayıs 1960 kriziyle büyüdük. Asker dönüşü 12 Mart 1971 kriziyle baş başa kaldık. Derken 12 Eylül 1980 krizi.
Demirel'li ve de Ecevit'li yıllar başlı başına, eşi benzeri hiçbir ülkede bulunmayacak krizlerdir.
Özetle bizler, kriz içinde doğduk, krizler içinde büyüdük, bir kritik günde de öleceğiz.
Onun için günün kritik veya kriz olması sizi İslâmî hizmetinizden alıkoymasın.
Ben bu kriz günlerini Hacı Bayrama sordum.
-Hocam ben 1931 yılında Çankırı'da doğdum. Babam Taşkaracalar köyünün, köyden ücretli imamı idi. On çocuğu vardı. Biz, öyle bir kriz yaşadık ki, gelecek bütün krizlere rahmet okuttuğundan ben hiçbir krize ve kritik günlere aldırmadan yoluma devam ederim. Kur'an okuma ve okutmanın yasak olduğu günlerde gizli, kapaklı okuduk Kur'an'ımızı. Ben o günleri görmüş bir adamım. Ezanın Arapça okunmasına izin verilince, 1951 yılında Kağızman'da askerim. Ramazan ayında Teravih namazı için ezan okuyorum. Yüksek bir yere çıktım "Allahu Ekber" diyorum, Küllüktepe'den yankısı geldikten sonra yeniden başlıyorum. Yer, yerinden oynuyor. Namazı kıldık, nöbetçi subayı beni çağırtmış. Endişe ile gittim. Nöbetçi subayı: -"Yarın sabah namazına merkez camiine gel. Beni orada bulacaksın. Önce Salâ vereceksin, sonra ezan okuyacaksın" dedi. Hocam bir ezan okudum, Kağızman halkını camiye doldurdum. Çoğu kere korktuğun kişi, sana yardımcı oluveriyor.
Asker dönüşü İstanbul'a geldim. Hasan Akkuş'tan ta'lim dersleri aldım. 1955 yılında devlet memuru oldum. İslâm'a hizmet eden her dernek ve kuruluşa kurucu veya üye oldum. Kur'an Kursları ve İmam Hatip okullarının her hareketinde elim olsun diye çalıştım. Devlet memuru iken 1968, 1969, 1973, 1976 yıllarında dört cami yaptım. İki tane Kur'an Kursu yaptım. Birinde 280 öğrenci, öbüründe 530 öğrenci var. İmam Hatip ve Tatbikat camiinin temel atma törenine Vehbi Dinçerler beyefendiyi getirdim -Allah ondan Razi olsun, bize çok faydası dokundu- Dört çocuğumdan dördüne de Kur'an okumayı ben öğrettim. İlkokul üçüncü sınıfta başlarım, beşinci sınıf bittiğinde Kur'anı camide cemaat önünde okuyabilecek hale getiririm. İki oğlum da İmam Hatip mezunu, Biri Avukat, öbürü İşletmeci."
-Bu elli yıl içinde senin elinden trilyonlarca para geldi geçti. Ahirete ve sevaba inanmayanlar, her şeyin para için yapıldığına inananlar, herkesi kendileri gibi zannedenler sana din tüccarı olarak bakıyorlar. Buna ne diyeceksin?
-41 yıl hakimlik yapmış Abdülkavi Beşer isimli değerli bir büyüğümüz: "Bu işlere giriyorsunuz. Hakkınızda "Para yiyor" diyecekler. Gönlünüz rahatsa kimseye cevap vermeyin, aldırmadan hizmete devam edin" demişti. Onun dediğini tutuyorum.
Bizi önce Allah denetliyor, sonra devlet uzaktan bizi takip ediyor. Benim memur maaşımdan başka hiçbir gelirim yok. Evim, arabam, yaşantım bu maaşın dışına çıkarsa, devletin eli beni yakalar. İyi niyetli el de yakalar, devletin kötü niyetli memuru da "Beraber yiyelim" diye yakalar. Ama ayağını yorganına göre uzattığını görürse memur, inancına ters bir adam olsa bile sana saygı duyar."
-Hiç engel çıkaran olmadı mı?
- 12 Eylül 1980 den sonra gelen bir kaymakam, kafayı bana taktı. İmam Hatip ve tatbikat camii için para toplamama izin vermedi. "Toplarsan en az üç ay olmak üzere hapis cezası alırsın" dedi. Herkesin bir yolu vardır diyerek araştırdım, bir adamını buldum, bir tavsiye mektubuyla yanına girdim. O günden itibaren şehrin zenginlerine Kaymakamla beraber randevulu olarak gittik ve on senede toplayamayacağımız parayı altı ayda topladık ve kubbe yüksekliği 32 metre, namaz kılınacak yeri 732 metrekarelik camiyi ve İmam hatip okulunu bitiriverdik."
72 yaşındaki bu ihtiyar delikanlının yanında yürürken bir çok genç ihtiyar mücahidimiz yorulup yoldan kalmıştır. Ama o, yoluna devam ediyor. Kritik günlere ve krize bağışıklık kazandığından ona hiçbir şey engel olamıyor.
İsterseniz siz de öyle olabilirsiniz. Hemen yakınınızdaki bir dernek, vakıf, burs, kurs faaliyeti yürütenleri ziyaret edin ve hizmetin bir yerinden tutuverin.
____________________ *Kaynak:* Tanıdığım Ünsüzler, Mahmut Toptaş, Cantaş Yayınları, 2003. *Hazırlayan:* Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net
🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|