HACCAC-ı Zalim, Abdullah Bin Zübeyri şehid ettikten sonra Medine'ye gider. Olayla ilgili kimin ne söylediğini anlamak için tebdili kıyafet yapar ve halkın arasında gezmeye başlar.
Haccac-ı Zalimi tanıyanlar, onun sorularına da onu methederek kurnazca cevap vermeye çalışırlar. Haccac yine böyle tebdili kıyafet gezerken, İhtiyar bir bedeviye rastlar ve:
- Medine'de ne var, ne yok?
- Sorma, halimiz pek yaman efendi.
- Hayrola, Kötü bir şey mi oldu?
- Daha ne olacak, Abdullah Bin Zübeyr gibi bir adamı şehid ettiler.
- Kim etti?
- Kim olacak, Haccac denilen o zalim, o Allah'ın belası.
- Peki, sen Haccac-ı Zalim'i görsen tanır mısın?
- Hayır...
- İşte Haccac benim.
- Peki, sen de beni tanır mısın?
- Hayır...
-Ben de Beni Amir kabilesinden bir divaneyim ki; ne söylediğimi, ne yaptığımı bilmez, işte böyle saçmalar gezerim.
Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
www.hikayearsivi.net