Seyyidet Nefîse hazretleri evinin önünde, kendisi için bir kabir kazmıştı.
Kabre iner, orada namaz kılardı. Bu yerde altı bin hatim okumuştu. Vefâtı yaklaştığı sırada oruçlu idi.
Hastalığı ağırlaşınca kendisine, orucunu bozabileceklerini söylediklerinde, onlara; "Siz ne diyorsunuz? Ben otuz senedir oruçlu olarak vefât etmem için duâ ediyorum." buyurdu.
En'âm sûresini okumaya başladı. "Düşünen ve hakkı kabûl edenlere, Rableri katında Cennet vardır." (En'âm sûresi:127) meâlindeki âyet-i kerîmeye gelince vefât etti.
Cenâzesi çok kalabalık oldu. Şehirli-köylü, büyük-küçük toplanıp ağladılar ve kendi eliyle kazdığı kabrine defnettiler.
Derb-üs-Sibâ denilen yerde medfundur. Kabri üzerinde bir nûr ve heybet vardır. Her taraftan ziyâretine gelinir.
İmâm-ı Şa'rânî hazretleri, "Ehl-i beyt içinde tasarrufu en fazla olanı, Seyyidet Nefîse'dir" buyurdu.
Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
www.hikayearsivi.net