Behlül Dana bir gün Harun Reşid'den bir vazife ister. Harun Reşid de ona çarşı pazar ağalığını (denetimini) verir. İşe bir fırından başlamak isteyen Behlül, birkaç ekmek tarttırır. Hepsi normal gramajından noksan gelir. Dönüp fırıncı ya sorar:
"-Hayatından memnun musun, geçinebiliyor musun, çoluk-çocuğunla ağzının tadı var mı?" Adam her soruya olumsuz cevap verir. Memnun olduğu bir şey yoktur.
Behlül bir şey demeden ayrılır ve bir başka fırına geçer. Orada da birkaç ekmek tarttırır ve görür ki bütün ekmekler gramajından fazla geliyor, eksik gelmiyor. Aynı soruları bu fırının sahibine de sorar ve her soruya olumlu cevap alır. Sonra başka bir yere uğramadan doğru Harun Reşid'in huzuruna çıkar ve yeni bir vazife ister. Harun Reşid,
"-Behlül daha demin vazife verdik sana ne çabuk bıktın?" der.
Behlül şu açıklamayı yapar:
"- Efendimiz çarşı pazarın ağası varmış. Benden önce ekmekleri tartmış, vicdanları tartmış, buna göre herkes hesabını ödemiş, bana ihtiyaç kalmamış."
Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
www.hikayearsivi.net