Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

4 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Hamalın Helâl Parası (Bediüzzamandan Öyküler)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Hamalın Helâl Parası
[Bediüzzamandan Öyküler]

AHMET EFENDİ bana 50 kuruş borç verir misin? dedi Yusuf Ağa.

Ahmet Efendi şaşırdı. Böyle varlıklı bir ağanın kendisinin parasına ne ihtiyacı olabilirdi. Hamallıkla geçinen, eve zar zor ekmek götüren, kendi halinde biriydi.

"Vermesine veririm de," dedi. "Senin benim 50 kuruşuma ne ihtiyacın var? Sen zengin, malı mülkü olan birisin, ağasın!"

Yusuf Ağa:

"Doğru söylüyorsun. Benim senin parana ihtiyacım yok. Allah'a şükür, yeterince param var. Ancak Hoca Efendiye karpuz götüreceğim. Bizim orada âdettir, büyük zâtlara mevsimin ilk sebze ve meyvelerinden hediye götürülür. Sen hamal olduğun için paran helâldir. Benim parama haram karışmış olabilir. Hoca Efendi muhakkak anlar ve kabul etmeyebilir."

"Peki," dedi Ahmet Efendi. Cüzdanını uzattı, "Ne kadar istiyorsan al."

Yusuf Ağa 50 kuruş aldı ve pazara doğru gitti.

Kısa bir Süre sonra, elinde iki Adana karpuzuyla Bediüzzaman'ın kapısını vurdu.

Kapıyı Bediüzzaman'ın talebesi açtı. "Buyurun" dedi.

"Hoca Efendiyi ziyarete gelmiştim, müsait mi acaba?"

"Bir sorayım" dedi ve içeriye girdi. O sırada Bediüzzaman ayağa kalkmış ve kapıya kadar gelmişti.

Yusuf Ağayı elinde iki karpuzla görünce, "Nedir onlar?" dedi.

"Affedin Hocam, bizim tarafta âdettir. Âlimlere, büyük zâtlara mevsimin ilk karpuzlarından hediye götürürüz. Kabul buyurursanız bunları size getirdim" dedi mahcup bir edayla...

Bu, Bediüzzaman'ın son derece hassas olduğu bir noktaydı. Hayatı boyunca kimseden karşılıksız bir şey almamıştı.

"Yusuf Efendi," dedi, "ben yetmiş yaşıma geldim, kimseden hediye kabul etmedim. Sen benim bu âdetimi nasıl bozarsın?"

Yusuf Ağa olduğu yerde kaldı. Zaten bir tereddütle gelmişti. Ne diyeceğini bilemedi.

Bu sırada Bediüzzaman elini iki kaşımn arasına götürdü, derin bir düşünceye daldı.

Bir süre sonra başını kaldırdı ve Yusuf Ağaya döndü.

Tebessümle:

"Ben seni karpuzlarınla birlikte geri gönderecektim. Fakat onları muhacir hamalın parasıyla almışsın, onun hatırına kabul ediyorum."

O anda Yusuf Ağanın dermanı kesildi, dizlerinin bağı çözüldü, daha fazla duramayarak karpuzları yere bıraktığı gibi kaçarcasına evden çıktı, gitti.

Aylar sonra, Yusuf Ağa birkaç yakınıyla birlikte yine Bediüzzaman'ı ziyarete geldi.

Bediüzzaman misafirlerini çok hoş karşıladı ve talebesine, "Kardeşim misafirlerimize bir ikramda bulunalım, içerideki iki karpuzu kes getir" dedi.

Talebesi diğer odaya geçti ve iple tavana asılı olan iki karpuzu yere indirdi. Daha dalından yeni koparılmış gibi taptazelerdi.

Karpuzları dilimlere ayırıp tepsiye dizdi ve misafirlerin önüne koydu.

Ağa ile misafirleri getirilen karpuzları iştahla yediler.

Yusuf Ağa "Hocam Allah ziyade etsin" dedi ve geriye çekildi.

"Afiyet olsun kardeşim," dedi Bediüzzaman. "Hatırladın mı bu karpuzları? Hani hamalın parasıyla alıp bana hediye getirmiştin."

Yusuf Ağa kıpkırmızı kesildi, sadece "Hocam!" dedi ve devamını getiremedi.

Şaşkınlıktan dili tutulmuştu.

Bediüzzaman gülümsedi:
"Kardeşim, ben sana demedim mi kimsenin hediyesini karşılıksız almıyorum, alamıyorum diye... İşte senin getirdiğin karpuzları da yiyemedim. Yine size nasip oldu. Afiyet olsun."


Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
Kaynak: Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler-2 (Ömer Faruk Paksu) - Nesil Yay.
www.hikayearsivi.net



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

11 Temmuz 2012 - 09:00:13 - 4864 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[1630]Yorumlayan:[0]Kategori: [Bediüzzamandan Öyküler]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş