Ümmü Selim denilen Rümeysa'dan rivayet edildiğine göre, bu muhterem kadın dedi ki:
- Kocam Ebu Talha evde yokken oğlum öldü. Kalkıp evin bir köşesinde çocuğu örttüm. Ebu Talha gelince kalkıp onun iftar yemeğini hazırladım. O, yemeğini yedi ve sordu:
"Çocuk nasıldır?"
Ben: "Allah'ın hamd u nimetiyle çocuk en güzel bir durumdadır. Çünkü çocuk hasta olduğundan bu yana bu gece sakin olduğu kadar hiç bir zaman sükûnete kavuşmamıştır."
Bunu dedikten sonra daha evvelce kendisine karşı yapmış olduğum cilvelerin en alâsını yaptım. Kalkıp benden ihtiyacını giderdi. Sonra dedim ki:
"Ey Ebu Talha! Sen komşularımızın durumundan hayret etmez misin?" Ebu Talha:
"Onlara ne olmuştur?" Ben:
"Bizden bir emanet şey aldılar. Onlardan o emaneti geri istediğim zaman bu isteğim onları ürküttü." Ebu Talha:
"Yaptıkları pek çirkin bir harekettir." Bunun üzerine ben:
"İşte şu senin oğlun, Allah'ın senin nezdindeki bir emaneti idi. Muhakkak Cenab-ı Hak, onu zat-ı uluhîyyetinin nezdine götürdü." Bunun üzerine, Ebu Talha:
Allah'a hamdetti ve "İnna lillah ve inna ileyhi raciûn" (Muhakkak biz Allah'ın kullarıyız. Ve muhakkak ona döneceğiz) dedi.
Sonra sabahleyin kalkarak Allah'ın Resûlüne gitti. Ve Resûlüllah'a aramızdaki macerayı haber verdi. Bunun üzerine Allah'ın Resûlü buyurdu:
"Ey Allah'ım! Onların ikisi için gecelerinde bereketi ihsan eyle."
Hazırlayan: A.Kerim Melleş www.facebook.com/KerimMelles
Kaynak: İhya'dan Hikayeler (Mahmut Yılmaz - Harf Yayınları)
www.hikayearsivi.net