Ebediyete kadar giden ruhumuzu hapsedemeyiz, asla...
O her an okyanuslarda ve en sığ yerde bile yüzer. Tüm iklimlerde varolma kabiliyetindir. En zor koşullarda ve tüm boyutlarda yaşar. Hiçbir engel tanımaz...
Zaman mekan kavramı yoktur, ruhun gücün sonsuzdur... Ruhumuzun ENGİNLİĞİNİ ZENGİNLİĞİNİ HAZİNELERİNİN KAPILARINI FARKINDA BİLE OLMADAN KAPATIYORUZ...
Kendimize etiketler takıyor, kimlikler belirliyor sınıflandırıyoruz..
Ve rollerimizi oynuyoruz. Beşeri insan olarak madde bedenimizin içinde MAHKUM GİBİ...
OYSA Kİ, ruhumuz öylesine muhteşemdir keşfe çıkılırsa... İstediğiniz herşeyi dilerseniz ayağına getirirsiniz..
İstediğiniz herşey sizinle olur.. Bize verilen bu nimeti ve hikmetleri aramak bulmak açığa çıkarmak, kendinde bu oluşumları izlemek nasıl bir ulviyet ve erdemdir ki bunu yaşamak lazım...
YÜCE'ler YÜCE'si ALLAH'la beraber, sürekli içiçe O'nu zikretmekle başlar ve biter...
Hamdım, piştim, oldum dersiniz... Sonunda..
İşte bu ne güzel bir an'dır. Buyrun sizde tadın, kevser şarabından. Ab-ı hayat'dan...
Kesilmez sonsuz rızktan, aslolan bu dünya değil... Hepimiz biliyoruz. Vesselam...
Yazan: Şükran Artar
--------------------------------
Hazırlayan: A.Kerim Melleş
Kaynak: www.hikayearsivi.net