[Sizden Gelen Hikayeler]
Sıcacık bir yatakta yattığımı hissediyorum. Oda çok huzurlu , uyuyor muyum yoksa uyanık mıyım bilemiyorum. Odanın içinde mis gibi kızarmış ekmek kokusu; közlenmiş patates ve kestane kokusu var, araya mantar kokusu karışıyor. İyi ama annem hiç mantar pişirmez ki! Nerden karıştı bu koku bilmiyorum. Sobanın odaya verdiği güzel sıcaklıkla gevşiyorum, meşe odununun çıtırtısını duyuyorum. Aslında kömür yakar annem, demek ki soba sönüyor alevlendirmek için odun atmış. Fakat güğüm koymamış , kaynayan suyun sesini duyamıyorum. Galiba çay yerine ıhlamur yapmış; mis gibi kokusunu alıyorum, tabii annem ıhlamuru sevdiğimi biliyor. Onun için bugün ıhlamur yapmış. Tıkırtılar arttı galiba annem kalkmam için gürültü yapıyor, yoksa çok sessiz hareket eder. Omuzuma bir el yavaşça dokunuyor. Galiba okul saati deyip yavaşça gerinerek ; - Tamam anne kalkıyorum! Gözümü açtığımda geri kapatıyorum, evimde değilim; şaşkınlıktan gözlerim kocaman açılıyor ” ben neredeyim “ der gibi etrafa bakınıyorum. Sanki zamanda yolculuk yapmıştım. Eşim ve kızım karşımda dikilmiş bana bakıyorlar. İkisinin de yüzünde sessiz bir gülümseme var. Eşim: - Kusura bakma hayatım sevdiğin her şeyi hazırladık ama anneni akıl edemedim. Zaten çok uzakta ama istersen gider alırım. Şunun şurası beş saatlik yol… Aslında uyuduğum yer evimizin çatı katına yaptığımız sobalı odamızdı. Uyurken eşimin ve kızımın hazırladığı yiyeceklerin kokularıyla ben çocukluğuma gitmişim. Hissettiklerim, kokuların bana oyunuymuş.
Yazan: İNCİDAL
Hazırlayan: www.hikayearsivi.net | A.Kerim Melleş
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|