Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

13 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Sığırtmaç Mustafa (Atatürk Hikayeler - Hatıralar)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Sığırtmaç Mustafa
[Atatürk Hikayeler - Hatıralar]

Atatürk tarafından 1929 yılında himaye altına alınıp okutulan Yalovalı Sığırtmaç Mustafa anlatıyor:


“O zaman daha sekiz yaşında idim. 1929 yılının yaz ayları içinde (15 Eylül) bir gündü... Sığırları otlata otlata çiftliğe geliyordum. Derken, uzakta yirmi kadar atlı belirdi... En öndeki atlı bana doğru geliyordu. Yaklaşınca atından indi; çiftliğe nereden gidildiğini soruyordu.


Elimle işaret ettim:


- Siz, yanlış yoldan gelmişsiniz... Çiftliğin yolu, şuradadır!


Bu atlı, benden adımı öğrenmek istedi:


- Mustafa! diye cevap verince gülümsedi:


- Benim de adım Mustafa... Demek adaşız!


Sonra birdenbire:


- Gazi’yi tanır mısın? diye sordu.


- Tanımam! dedim.


- Onu sever misin?


- Severim!


- Niçin seversin?


- Paşa olduğu için severim!


Tekrar gülmeye başladı. Ben, cılız, çelimsiz, hasta bir çocuktum.“Bu adam, benimle eğleniyor galiba...” dedim. Fakat o, sorgularının arkasını kesmiyordu; bir aralık sordu:


- Sen, ne iş görürsün?


- İşte şu gördüğün sığırları güderim!


- Ne kazanırsın?


- Ayda üç lira...


- Peki, söyle bana, ayda üç lira, senede kaç lira eder?..


Kendisinin ve yanındakilerin yardımıyla, ayda üç liranın bir senede ne ettiğini hesaplayarak cevap verdim:


- Otuz altı lira eder!


- Sana bu otuz altı lirayı versem, ne yaparsın?


- Hiç!...Almam ki...


- Neden almıyorsun?


- Otuz altı lira çok para...


Sonra biraz düşünerek ekledim:


- Neden aldın? diye sorarlar...


Tanımadığım yolcu, tekrar gülümseyerek:


- Aferin oğlum, dedi, böyle olmalı... Fakat, bu parayı yol gösterdiğin için veriyorum sana! Kimse bir şey demez!


Hâlâ benimle alay edildiğini sanıyordum. Otuz altı lirayı kabul etmeye bir şartla razı oldum. Yolda yemek için getirdiğim yarım okka kadar ceviz vardı:


- Bu cevizleri alırsan, ben de senin paranı alırım! dedim.


O, bana bir avuç para verdi, ben ona bir avuç ceviz verdim. Böylece ödeşmiş olduk.


Ayrılacağı sırada, tekrar adımı sordu:


- Mustafa, dedim.


- Benimki de Mustafa, ama, dedi, yanında “Kemal”i var. Mustafa ile Kemal, bir araya gelirse ne olur?..


Küçük kafamın içi, birdenbire karıştı. İlk defa olarak kendime:


- Sakın, dedim, bu atlı; Mustafa Kemal Paşa olmasın?...


Sonra etrafındakilerin ona karşı gösterdikleri saygılı hareketleri hatırlayarak; kararımı verdim:


- Odur!...Odur!...Gazi Paşadır! Ama, kendisine onu tanıdığımı belli etmedim.


Giderken sordu:


- Beni, başka bir yerde görsen tanır mısın?..


Başımı salladım:


- Tanımaz mıyım ya... Sen Gazi Mustafa Kemal Paşasın!


Hayvanlarını dörtnala sürüp gittiler. Ben de sığırlarımı alarak çiftliğe döndüm.


Ertesi gün(16 Eylül) kaplıcalara çağırdılar. Kapıdan içeri girince, hiç şaşalamadım. Hemen gidip elini öptüm:


- Mustafa... dedi, seni çiftliğime kâhya yapacağım! İster misin?..


Sordum:


- Kâhya ne demek?


- Çobanların en büyüğü odur!


Cevap vermedim. O tekrar sordu:


- Kâhyalık işi için ayda dört lira versem yetişir mi?


- Siz bilirsiniz! dedim. Gülümsedi.


- Hayır,Mustafa... Seni kâhya yapmayacağım, mektebe göndereceğim. Orada okuyup yazma öğreneceksin!Sevindim:


- Mektebe gönderiniz!... Bu, daha iyi ... dedim.


Aradan yirmi dört saat geçmeden kendimi Şişli’deki Himaye-i Etfal (Çocuk) Hastahanesinde bulmuştum. Bana, orada çok güzel bakıyorlardı. Dört ay içinde tanınmayacak kadar değiştim. Yüzümün sarılığı kayboldu, iştahım geldi.


Bir gece yarısı hiç unutmam, hastahaneye gelmişti (21/22 Eylül). Doğruca benim yattığım odaya girdi. Onu görünce şaşırmıştım. Ayağa kalkmak istedim. Atatürk eli ile engel oldu:


- Sen ayağa kalkmayı bırak da, buradan nasıl çıkacağını düşün! diye gülümsedi.


Sonra:


- Hani, dedi, seninle pazarlığa girişmiştik, dört lira aylığa razı olmuştun!Şimdi ver bakalım hastahane paralarını...


Küçüktüm, sığırtmaçtım. Ama, şaka ettiğini anlamıştım:


- Sen koskoca Gazi Paşasın. Elbette hastahane parasını da verirsin! dedim.


Hastahaneden çıktıktan sonra Atatürk, beni gene aratarak,Beşiktaş’ta 19’uncu İlk Mektebe yazdırdı.


Beşiktaş’daki okula bir yıl kadar devam ettikten sonra Atatürk, beni Maçka’daki Fevziye Lisesine yazdırdı. Lisenin dokuzuncu sınıfında iken, imtihan vererek Kuleli Askerî Lisesine geçtim.” 


Hazırlayan: A.Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

29 Ocak 2011 - 15:59:48 - 5402 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4215]Yorumlayan:[0]Kategori: [Atatürk Hikayeler - Hatıralar]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş