Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

16 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Arap İsmet (Tanıdığım Ünsüzler)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Arap İsmet
[Tanıdığım Ünsüzler]

Arap İsmet, senenin yarısını içerde yarısını dışarıda geçirirmiş. Günü bittiğinde gardiyanlar, içerde tutmaya yetkileri olmadığı için zorunlu olarak hapishanenin kapısının önüne bırakıverirlermiş. O da boynu bükük olarak kendinden başka kimsenin olmadığı, cinlerin top oynadığı, farelerin bile girmeye korktuğu eve geri dönermiş.


Küçük çaplı uyuşturucu işleri yaptığı için içeri girermiş. Sattığıyla bir ekmek, bir de o günlük kendisini uyuşturacak maddeyi bulursa mutlu olurmuş.


Hapishanede yatarken onlarlar sohbet etmeye gelen hocadan herkes memnun iken o, hiçbir tepki vermezmiş. Mahkumlar, hocanın söylediklerine gülerken o gülmezmiş. Onlar üzülürken o, yine üzüntüsünü belli etmezmiş.


Buzhane balığı gibi, donuk gözlerle hocaya bakarmış. Hoca, bir taraftan mahkumlara konuşurken, bir taraftan da bakışlarıyla Arap İsmet’in içine mesajlar göndermeye devam edermiş.
Hoca bir Ramazan günü Teravih namazından önce camide halka  nasihat ederken caminin kapısından Arap İsmet Sallanarak giriverir. Cemaatin haberi olmadan Arap İsmet başıyla hocayı selamlar. Hoca da yine cemaate fark ettirmeden Arap İsmet’in selamına başıyla karşılık verir.


Namazdan sonra cami avlusunda İsmet, hocayı bekler. Bazı gençler de ilk defa camiye gelen İsmet’in beklediğini görünce hocaya bir zarar vermesin diye İsmet’in yakınında beklemeye başlarlar.


Hoca, caminin kapısından İsmet’i görür ve doğru ona doğru yürür. Cemaat şaşırır. Hoca: “Geçmiş olsun İsmet, ne zaman çıktın?”


-Bu gün çıktım. Hoca beni kurtar” der.


Hoca “Seni kurtaracağım. Bu gece sahura kalk ve oruca niyet et. Yarın öğle namazına camiye gel” der ve ayrılırlar.


Hoca, yeni dost edindiği eski bir askere “Yarın camiye gelirken arabanı da getir ve öğleden sonra kimseye randevu verme. Akşam namazına kadar beraber olacağız”der.


Öğle namazını kılarlar, İsmet’i de arabaya alırlar ve hem gözlerin hem de gönüllerin ufkunu açan serin suları olan dağa doğru yol alırlar. Serin pınarın başındaki bir çam ağacının gölgesinde orucun hararetini söndürmeye, İlk defa oruç tutan İsmet’in başını serin tutmaya başlarlar. Bu arada İsmet’in, uyuşturucunun dışında ne yapabileceği konuşulur.


İsmet, yıllar önce karpuz sattığını, onu yapabileceğini, ancak evinin yakınındaki meydanda karpuz satmaya belediyenin izin vermediğini söyler.


Eski asker, “Ben reis beyden izin alacağım. Bir kamyon karpuzu da meydanda sana gösterilen yere bıraktıracağım. Yarından tezi yok işe başlıyoruz” dedi.


İkinci gün, Üniversite’de iken komünist olmuş, şehirde terör estirmiş ama yolun çıkmaz yol olduğunu anlamış ve İslâm’a dönüş yapmış bir esnaf da tezgahını terazisini temin eder ve İsmet işe başlar.


Hoca, maddi durumu yerinde olan bu eski askere: “İsmet’in tezgahına yakın olan caminin imamına iki aylık para verelim, iki ay imam, bu İsmet’e yardım etsin. İsmet’in eski arkadaşları İsmet’i yalnız görürlerse parasız bir çektirirler ve İsmeti zaptedemeyiz. İmamı görürlerse, İsmet’in yanına yaklaşamazlar” der. Ve bu teklif gerçekleşir, İsmet’te o bataklıktan kurtarılır.


Hoca şehirden ayrılır. Bir sene sonra aynı şehre ziyaret için gelir. Öğle namazına hazırlanırken cemaatten biri “Hocam, bu gece İsmet ölmüş. Öğle namazında mahallesindeki camiden cenazesi kaldırılacak” der.


Hoca “Git cami imamına selamımı söyle ben gelinceye kadar beklesin. Biz, bu camide öğle namazını kılıp oraya geleceğiz” der.
İsmet’in cenaze namazını hoca kıldırır. Namazdan sonra hoca bir konuşma yapar. İsmet’in komşuları ile çevredeki uyuşturucu müptelası olanların tamamı cenazede hazırlar. Hoca ağlar, sarhoşlar ağlar. Konuşmadan sonra sarhoşlar, cenazeyi alırlar ssssss çizerek mezarlığa götürürler.


Kaynak: Mahmut Toptaş Hocaefendi (Ayasofya Eski İmam-Hatibi), Milli Gazete


Hazırlayan: A.Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

8 Ocak 2011 - 23:52:34 - 5426 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[2993]Yorumlayan:[0]Kategori: [Tanıdığım Ünsüzler]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş