Olayların çözümlenmesinde şahitlik önemlidir. Bazı insanlar zaafiyet gösterip yalancı şahitlik yapabilmektedirler. Bu durum ise vakaların doğru çözümlenmesine mani olmaktadır. İşte bundan dolayı adalete son derece ehemmiyet veren Osmanlı, yalancı şahitliği önleyebilmek için bazı tedbirler almıştır.
Yalancı şehadeti tespit edilen şahıs kadının emri ile muhzırlar (adli polis) tarafından uyuz bir eşeğe bindirilmekte, suçunu bağıran bir tellağın eşliğinde, bulunduğu şehrin caddelerinde dolaştırılıp teşhir edildikten sonra serbest bırakılmaktaydı. Böyle bir şahıs, hayatının sonuna kadar şahitlik etmek hakkını kaybetmekteydi.
Şehadeti devlet güvenliğini ilgilendiren bir mevzuda hapsedilmekte, padişahın şahsını ilgilendiren bir mevzuda ise, idam edilmekteydi.
Görüldüğü gibi yalancı şahitliğin cezası oldukça ağırdı. Bu cezalar caydırıcı özelliği ile yalancı şahitlerin sayısını azaltmış, böylece verilen mahkeme kararları güvenli olmuştur.
Osmanlı’yı Cihan Devleti Yapan 150 Sır, Ali Karaçam
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | A.Kerim Melleş