Sultan III.Mustafa bu gün Laleli adı verilen bölgede bir cami yaptırmak istiyordu.
Cami inşaatını denetlemeye geldiği bir gün bölgede Laleli Baba adlı bir evliyanın yaşadığını öğrendi. Laleli Baba ile görüşmek, söz ve sohbetinden yararlanmak istedi. Laleli Baba bulundu ve padişah Laleli Baba ile uzun bir sohbet yaptı.
Sohbetin bitiminde III.Mustafa bu din ulusuna bir soru sordu:
- Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?
Laleli Baba cevap verdi:
- Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız bir şekilde def-i hacet (büyük hacet) yapabilmektir, dedi.
Hükümdar bu cevaptan hoşnud olmadı. Başından beri büyüleyici konuşmaları ile herkesi etkileyen bir zata bu cevabı yakıştıramamıştı.Hatta bu cevabı biraz kaba da buldu. Bundan sonra bir şey konuşulmadı. Hükümdar maiyeti ile birlikte saraya döndü.
Ertesi gün hükümdar şiddetli bir kabızlığa yakalandı. Sarayın bütün ilgilileri, hekimbaşılar seferber oldular, bilinen bütün ilaç ve yöntemleri denediler, fayda etmedi.
Padişah kıvranıyordu.Günler geçmiş padişahın derdine derman bulunamamıştı. Nihayet birinin aklına geldi. Laleli Baba’ya haber verilirse onun himmeti ile hükümdar bu dertten kurtulabilirdi.Padişaha danışıldı, o da:
- Ne gerekirse yapılsın, dedi.
Laleli Baba hemen saraya getirildi. Hükümdar doğum sancısı çeken bir kadın gibi zorlanıyordu. Hükümdar Laleli Baba’ya yalvardı:
- Aman beni kurtar...
Laleli Baba:
- O kadar kolay değil, karşılık olarak ne vereceksin, dedi.
Hükümdar:
- Senin bölgende yaptırdığım camiyi sana hibe ederim.
Laleli Baba:
- Yetmez, dedi.
Sultan Mustafa bir sürü vaadlerde bulundu, Laleli Baba hazretleri bir türlü yeter demiyordu. En sonunda ağzındaki baklayı çıkardı:
- Sana himmet edeceğim, ama karşılığında padişahlığı isterim, dedi.
Padişah kem küm etti ama çaresi yoktu:
- Tamam, o da senin olsun, dedi.
Laleli Baba duasını yaptı, hükümdarın sırtını sıvazladı:
- Hadi git kurtulacaksın, dedi.
Padişah kurtulmuştu ama saltanat da gitmişti. Şifa bulmasının sevincini padişahlığı kaybetmesi gölgeliyordu.
Laleli Baba sultanın haline baktı ve dedi ki:
- Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize gerek değildir, al yine senin olsun, dedi ve evine geri döndü.