Atatürk danışmaya büyük önem verirdi. Zihninde tasarlayıp uygulamaya karar verdiği sorunları çok önemli olmayan kimselerle görüştüğü çok görülmüştür. Neşeli zamanında sordular:
- Paşam, şu fikir danıştıklarının içinde de bazen öyleleri vardır ki, şaşıyoruz; bunların düşüncelerini nasıl olsa, sonunda kabul etmeyeceksiniz. Kararınızı da önceden vermiş olduğunuz biliniyor, o halde, ne diye bunları birer birer çağırıp karşınızda söyletirsiniz?
Atatürk, alaycı bir bakışla şu karşılığı verdi:
- Bazen hiç olmadık adamlardan, ben çok şeyler öğrenmişimdir. Hiçbir düşünceyi hor görmemek lazımdır. Neticede kendi fikrimi uygulayacak bile olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım...
Atatürk, bu alışkanlığını hayatının sonuna kadar değiştirmedi.
Kaynak: N.A. BANOĞLU, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s.7-8