Kurtuluş Savaşı henüz başlıyordu. Ordu yoktu ve her taraftan vatanın bağrına giren düşmanlara karşı ancak gönüllü çetelerle savaş yapılıyordu. Milletvekilleri arasında bile, dövüşü göze alan, fakat ümitsizlikten kurtulamayanlar vardı.
Bir gün Büyük Millet Meclisi’nde vatanın kurtulması için neler yapılması gerektiği hakkında heyecanlı konuşmalar yapılıyordu. Milletvekillerinden biri, sözlerini büyük vatan şairi Namık Kemal’in şu beyti ile bitirdi:
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?...”
En büyük ve korkunç düşmanın, ümitsizlik olduğunu pek iyi bilen Atatürk bu beytin iki kelimesini değiştirerek, fakat veznini de bozmaksızın sert ve sarsılmayan bir sesle şu cevabı verdi:
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!...”
Niyazi Ahmet BANOĞLU, Nükte ve Fıkralarla Atatürk
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | A.Kerim Melleş