Güzel bir bahar gününün sabahında İETT şoförü garaja gider, otobüsünü çalıştırır ve yola çıkar.
Sorunsuz bir şekilde bir duraktan diğerine ilerler yolcularını alır, indirir. Derken; durağın birinde iriyarı, güçlü kuvvetli ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şoföre sert bir bakış fırlatır ve:
- "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa geçer ve oturur.
Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey tekrar olur.
Karagümrüklü, aynı sözlerle ve aynı sert bakışlarla bilet atmadan koltuğa geçip oturur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks yaratmaya başlar. Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir spor kulübüne gider ve kursa yazılır.
Her akşam devam ettiği kursta; Judo, karate, aikido ve benzeri tüm dövüş teknikleri konusunda ihtisas yapar.
Yazın sonlarına doğru, kendine güveni olan iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir. Kursları bitirdiğinin ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar.
Uzaktan, Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür. Sinirini gizlemeye çalışırken, dişlerini gıcırdatarak otobüsün kapısını açar.
Karagümrüklü otobüse biner, şoföre sert bir bakış fırlatır ve,
- "Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır olan şoför birden koluna yapışır,
- "Neden bilet atmıyor muşsun?.."
Şoföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der,
- "Karagümrüklü'nün mavi kartı var."