Viyana’da mağlup olan Merzifonlu Belgrad’a gelmiş, padişahın kararını beklemekteydi. Neticede padişah Merzifonlu’nun kafasını getirmek üzere Ahmet Ağa’yı görevlendirdi. Ahmet Ağa, Belgrad’a geldi ve Merzifonlu’ya:
- Hünkarımız sizden emanet olan mühr-i hümayunu, sancak-ı şerifi ve müftah-ı kabeyi ister, dedi.
Merzifonlu istenilen şeyleri Ağa’ya teslim etti ve:
- Bize ölüm var mı Ahmet Ağa, diye sordu.
Ahmet Ağa da:
- Olmak gerek sultanım, diye cevap verdi.
Merzifonlu bu sözlerden sonra iki rekat namaz kıldı, odada bulunanları dışarı çıkardıktan sonra ilmeği eli ile boynuna geçirdi, Ahmet Ağa’ya:
- Hadi Ahmet Ağa, bizi dualarından eksik etme, işini bitir, dedi.
Celadlar iki yandan çektiler ve Merzifonlu’yu boğdular. Kesilen baş bir torbaya konulup Edirne’ye yollandı. Tarihi kaynaklara göre Merzifonlu’nun kesik başı Edirne Sarayı’nın önüne konduğu zaman, bir yıldırım isabet edip kafayı yakmıştır.
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB